Ama şimdi eminim ki araba kullanmakta ustalaşamayışımın sebebi bunun için tasarlanmamış olmamdır. | Open Subtitles | لكنّي مقتنع بأن سبب عدم قدرتي لإتقان مهمّة السياقة العامّيّة هو أنّه ليس مُقدّرا لي |
Ve şundan eminim ki bir an için bile olsa teslim olmayı ve müzakere etmeyi düşünseydim hepiniz ayaklanır... | Open Subtitles | وأنا مقتنع بأن كل رجل منكم كان لينهض وينتزعني من مكاني |
Bu denli talepkar durduğu için üzgünüm ama herkesi mutlu edecek tek çözümün bu olduğuna inanmış durumdayım. | Open Subtitles | آسف على أني أبدو كثير المطالب ولكنني مقتنع بأن هذا هو الحل الذي سوف يخدم أفضل جميع الأطراف المعنية |
Bak, anlaşılan babası kızın gizli bir sevgilisi olduğuna inanmış durumda, o yüzden bir şey duymuş musun diye sana sormamı istedi. | Open Subtitles | يبدو أن والدها مقتنع بأن لديها خليل في السر فطلب مني أن اسألك إن كنت تعلم |
Açık ve net olarak benzersiz bir davranış kalıbı olduğuna ikna oldum. | Open Subtitles | أنا مقتنع بأن هنالك سلوك واضح و فريد من نوعه هنا |
Bizim yolumuzun en iyisi olduğuna ikna oldum. | Open Subtitles | أنا مقتنع بأن طرقنا أفضل |
"Şundan eminim ki, benim dosyalarımda paçavra bir kağıt kesinlikle yoktur. | Open Subtitles | يقول " أنا مقتنع بأن ليست هنالك قصاصة في "ملفاتي قد تكون جدلياً كمنظور على تبرئتة |
eminim ki... her gün çok çalışırsam, bir gün yeterince zengin... | Open Subtitles | ...أنا مقتنع بأن ...اذا عملت بجد كل يوم ...عندها وفي يوم ما سأكون غنياً كفاية لـ |