Demek istediğim JellyBean'in durumu iyi. Hazır olunca eve dönecektir. | Open Subtitles | مقصدي هو أن جيلي بينز بخير وسيرجع عندما يكون جاهزاً |
Demek istediğim şu, hırsızlık suçlaması hafif suça çevrilebilir. | Open Subtitles | مقصدي هو أن تهمة سرقة الشوارع قد تتقلص إلى مخالفة عامة |
- Demek istediğim, Lemon, balon sonsuza kadar sürmez. | Open Subtitles | مقصدي هو , ليمون , الفقاعة تلك لا تدوم للأبد |
Demem o ki, burada ne kadar süre kalacağımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | مقصدي هو أنّنا لا نعرف المدّة التي سنظلّها عالقين هنا. |
Asıl mesele uçarcasına hareket etmesi sanki bu adamla hayatının planlamasını yapıyor. | Open Subtitles | مقصدي هو أنها تتحرك بسرعة جداً وكأنها تخطط لحياتها بأكملها مع هذا الرجل |
Demek istediğim, ondan bir farkın yokken nasıl oluyor da onu yargılayabiliyorsun? | Open Subtitles | لكن مقصدي هو: لا تقفي هناك وتحكمي عليها.. بينما أنتِ لستِ مختلفة عنها.. |
Demek istediğim, farklılıklarımızı çözmemiz gerek çocuğun hatırına. | Open Subtitles | مقصدي هو اننا يجب ان نعمل على حل خلافاتنا لمصلحة الولد |
Ama Demek istediğim, çeşit olması sana daha çok seçenek sunar. | Open Subtitles | لكن مقصدي هو.مبدأ الحزم المتنوعة يعطيك الحق بالأختيار |
Demek istediğim zaten kabullenmişsin. Sadece bunu kanıtlamam gerekiyor. | Open Subtitles | مقصدي هو أنّكِ سبق وفعلتِ أحتاج فقط لإثبات ذلك |
Demek istediğim şu, dünyada bir insanın diğerine verdiği sevgiden daha değerli hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | مقصدي هو, لا شيء في العالم أكثر قيمة من الحب الذي يعطيه كائن بشري إلى آخر |
Demek istediğim, kışlık kilolar yavaş yavaş erimeye başladı. | Open Subtitles | مقصدي هو , الشخص زائد الوزن يفقده بصعوبة |
Demek istediğim, elini o kadar kötü kestiğinde bir şeyler yaparsın. | Open Subtitles | مقصدي هو ، أنك تميل أن تلاحظ لو جرحت نفسك بهذا السوء |
Demek istediğim, ben yavaş ve istikrarlı gidenin yarışı kazanacağına inanırım. | Open Subtitles | و صنعنا منها غلاية شاى مقصدي هو.. أنا أؤمن أن البطئ و المستقر يكسب السباق |
Demem o ki seninle uzun bir süre beraber olmak istiyorum. | Open Subtitles | ، مقصدي هو أنا أخطط أن أكون معكِ لفترة طويلة |
Demem o ki bu insanlara yardım etmemiz gerekse bile, kesin konuşmuyorum, yapacağımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | مقصدي هو أنّنا حتّى لو يُفترض بنا مُساعدة هؤلاء النّاس، وهو ما أشكّ به، فلا يُعني ذلك أنّنا سنفعل ذلك. |
- Demem o ki hepimiz kendi kaderimizi kendimiz şekillendirebiliriz fakat hiçbirimiz kaderimizden kaçamayız. | Open Subtitles | مقصدي هو أنه يمكننا جميعاً تحديد مصيرنا لكن لا يمكننا الهروب من أقدارنا |
Asıl mesele artık domuz olmaman. | Open Subtitles | , مقصدي هو أنكِ لم تعودي الخنزير |
Pekala, aslında söylemeye çalıştığım şey, bir dahakine sifonu çeker misin demekti. | Open Subtitles | حسناً، مقصدي هو أنه في المرة المقبلة عليكِ أن تجعلي الماء يتدفق في المرحاض |
- Söylemek istediğim seninle tekrar müttefik olmazsak, bunların hiçbiri olmayacak. | Open Subtitles | مقصدي هو أن ليس من هذا سيحدث مالم نكن أنا و أنت حلفاء :مثل |