Yaptıklarını bırakmak zorunda kalan bir grup maskeli odamla birlikteymiş. | Open Subtitles | كان، على ما يبدو فرداً من جماعة مقنّعة تقاعدت عن عملها. |
Siyah kıyafet giymiş maskeli bir kadının saldırganlara saldırdığını tarif ediyorlar. | Open Subtitles | يصفونها بامرأة مقنّعة سوادء الحلّة تهاجم المعتدين. |
Asla inanamazsın. maskeli bir sarışın yanan bir evden kollarında bir çocukla fırladı çıktı. | Open Subtitles | لن تصدّق، إن شقراءً مقنّعة خرجت من بيت يحترق بطفلة في حضنها. |
Buralarda kızları koruyan bir maskeli olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | ترامت إليّ شائعات عن مقنّعة تحمي الفتيات في هذه الأنحاء. |
maskeli ve siyah deri ceketli sarışın bir kadının hayatını kurtardığını söyledi. | Open Subtitles | وأدلت بأن شقراءً مقنّعة ذات معطف جلديّ أسود أغاثت حياتها. |
Sarışın, maskeli, sopalı. Haberin yok muydu? | Open Subtitles | شقراء مقنّعة ذات عصا حديديّة، أما علمتِ؟ |
Ejderha festivalinde maskeli bir kıza kalbinin başka birine ait olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | فيمهرجانالتنين... أخبرت فتاة مقنّعة بأن قلبك ... مرهون بالفعل لامرأة أخرى |
Ben de maskeli intikamcıydım unuttun mu? | Open Subtitles | لقد كنت "منتقمة مقنّعة" أيضاً، أتذكر؟ |
Siyahlar giymiş maskeli sarışın bir kadından yardım aldım. | Open Subtitles | -ساعدتني شقراء مقنّعة سوداء الحِلّة . |