Ancak, kurbanlar bağlı ve ağızları kapatılmış ki bu da, katillerin en az iki kişi olduğunu gösteriyor elinde silahı olan, onları iş birliğine zorlayan diğeri de onları bağlayıp, iş birlikleri için pişman olmalarına neden olan. | Open Subtitles | حسنا , الضحايا كانوا مقيدين , ومكممين الأفواه اللى بيقودنا لأفتراض أنهم كانوا على الأقل قاتلين شخص مسلح ليضمن تعاونهم |
Rakiplerinin, önüne elleri kolları bağlı ve çıplak getirilmesini sevdiği söylenir. | Open Subtitles | يقال بأنه يحب أن يقاد إليه منافسيه مقيدين و عراة |
Biz haritadaki herhangi bir sınıra ya da siyasi bir birliğe veya herhangi bir hükümete bağlı değiliz. | Open Subtitles | لسـنا من دولة واحدة أو مثلا مقيدين بالتحالفات السياسية أو أي ارتباط من أي نوع مع أي حكومة |
3 gün sonra muhasebeci, karısı ve çocuğunu vücutlarındaki tüm kıllar tıraşlanmış elleri ve ayakları iple bağlanmış ve çıplak bir şekilde evlerinde buldular. | Open Subtitles | وجدو المحاسب و زوجته و طفله عرايا و مقيدين في منزلهم كانت اأيديهم و أرجلهم مقيدة |
Biz elleri kolları bağlanmış kaderleri dünden alınlarına yazılmış yük gemilerinde kürek çeken, beyinsiz zombiler değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أغبياء كالزومبي مقيدين إلى مجاذيف معرضية أبوية قديمة |
En azından bu sefer beraber bağlıyız. | Open Subtitles | لكن، هذه المرة، يتسنى لنا أن نكون مقيدين مع بعضنا. |
Abim de oradaydı. İkimiz de bağlanmıştık. | Open Subtitles | اخي الكبير كان هنا ايضا كلانا مقيدين حاليا |
Birbirimize zincirlenmiş olmasaydık çok daha iyi taş kırardık. | Open Subtitles | سنكسر الحجارة بشكل أفضل إن لم نكن مقيدين معاً |
Delta Kappa Epsilon kardeşlerimle bir şarap mahzeninde çıplak ve bağlı bir halde tam bir gece geçirmiştiniz. | Open Subtitles | قضينا ليلة كاملة في قبو النبيذ مقيدين عراة |
Söz konusu komşu daireye gelinceye dek 48 saat boyunca bağlı kaldılar. | Open Subtitles | لقد امضوا 48 ساعة مقيدين حتى تواصلوا مع الجيران الذيتمكنواالدخولللشقة.. |
Temizlikçi sabah geldiğinde onları yerde bağlı bulmuş. | Open Subtitles | وصلت مدبرة المنزل هذا الصباح وعثرت عليهم مقيدين على الأرض |
Bazı zamanlarda mekanik bir şekilde bağlanarak 20 saat kaldığım olurdu, kollarım bağlı, kollarım ve bacaklarım bağlı, kollarım bacaklarım bağlı ve göğsüme sıkı bir ağ çekilmiş bir şekilde. | TED | و بعض الأوقات قضيت ما يقرب ٢٠ ساعة تحت قيود آلية ذراعيي مقيدة أو ذراعيي و ساقي مقيدين ذراعي و ساقي مقيدين بشبكة مقيدة حول صدري |
Yani hem fiziğin hem de ekonominin kurallarına bağlı kalmalıyız. | TED | لذا نحن مقيدين بقوانين الفيزياء و قوانين الإقتصاد . |
Altı saat boyunca bağlı ve ağızları kapalı kalmışlar. | Open Subtitles | ظلوا مقيدين ومكممين لمدة 6 ساعات |
Altı saat boyunca bağlı ve ağızları kapalı kalmışlar. | Open Subtitles | ظلوا مقيدين ومكممين لمدة 6 ساعات |
Elimiz kolumuz bağlı bir yıl içinde ölebiliriz. | Open Subtitles | * نحن يمكن أن نكون مشدودين, مقيدين ميتين في السنه * |
Cesetleri bezle sarılmış ve sıkıca bağlanmış bir şekilde buldular. | Open Subtitles | عثروا على الجثث مقيدين بإحكام ملفوفين بالقماش |
Karın gibi olan bütün insanlar, terk edilmiş ve yatağa bağlanmış. | Open Subtitles | تعلم، كل هؤلاء الناس مثل زوجتك تركوا مقيدين بالاسرة |
Hepsini bağlanmış olarak istiyorum, canlı ya da ölü. | Open Subtitles | أريد لهم جميعا مقيدين ، أحياء أو أموات. |
Ona mı bağlıyız diye soruyorum? | Open Subtitles | أسألك إن كنا مقيدين |
Ona mı bağlıyız? | Open Subtitles | ألسنا مقيدين ؟ |
Uyandığımda, Bayan Cooke ve ben, rızamız olmaksızın Dr. Strauss tarafından bağlanmıştık ve esir tutuluyorduk. | Open Subtitles | وعندما صحوت، كانت الانسة (كوك) وأنا مقيدين و محتجزين ضد ارادتنا من قبل الطبيب (ستراوس) |
Avlunun dışına zincirlenmiş bir şekilde can çekişen iki köpek bulmuşlar. | Open Subtitles | و وجدوا كلبين تقريبا أحياء . مقيدين فى الساحة الخلفية |