ödül olarak, kızınla geçirmek üzere bir kaç dakika veriyorum. | Open Subtitles | و مكافأةً لك، سيتسنّى لكَ تمضيةُ بضعةِ ساعاتٍ مع ابنتك. |
Kral, o fırtınanın içindeki şey için büyük bir ödül önerdi. | Open Subtitles | عرض الملك مكافأةً مجزية مقابل ما هو موجود داخل تلك العاصفة |
ödül olarak bize söz verilmiş olan araziyi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفكر في الأراضي التي وعدنا بها مكافأةً لنا |
Kaçtı ve... ben de başına ödül koydum. | Open Subtitles | لقد هربت. رصدت مكافأةً لمن يأتى برأسها. أجل، مكافأت كبيرة كم تساوى؟ |
ödül olarak, sana kızımla evlenmeni teklif ediyorum. | Open Subtitles | أقدم لك إبنتي كزوجه مكافأةً لك |
Ve ödül olarak da sizi benimle birlikte, burada yaşamanız için davet etmeye karar verdim. | Open Subtitles | و مكافأةً لكما... قرّرتُ دعوتكما للإقامة معي... هنا. |
- Nakit ödül hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا لو وضعنا مكافأةً ماليّة ؟ |
Bir ödül istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب مكافأةً |
Şu anda dinlemekte olan herkese, kaçak Ty Walker'ı yakalayıp getirecek kişiye 100.000 dolar nakit ödül vermeye hazır olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخبار جميع النّاس بأنّني مستعدٌ لدفع 100 ألف دولار مكافأةً لأيّ شخص يقوم بتسليم (تاي والكر) |
- ödül falan aramiyorum. | Open Subtitles | -لستُ أطلب مكافأةً . |