Benim ödülüm, benim ödülüm, kurallar ve sonuçlar konusunda tartışma kabul etmemenin ödülü, onlardan kazandığım saygı. | TED | مكافأتي، مكافأتي لكوني لا أسمح بمناقشة قواعدي ونتائج ذلك هو اكتساب احترامهم. |
Büyük ödülüm bu olacaktı ama olduğum yerde sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | كانت تلك هي مكافأتي الكبرى, وها أنا عالق |
Eğer üzdüğüm kadınların beni affetmesini sağlamazsam, hep böyle kalacaksın ve Karma seni asla ödülüm yapmayacak. | Open Subtitles | اسمعي، لا أحاول تجاهلك إذا لم أعوّض على كل النساء اللواتي آلمتهن ستبقين هكذا، ولن تجعلكِ العاقبة الأخلاقيّة مكافأتي يوماً |
İngilizce ödevimin son sayfasını benzin alırken bitiriyorum ve dışarı çıkmam ya da ödül almam gerekirken ezik bir domates festivali için şoförlük yapıyorum. | Open Subtitles | بينما كنا نملأ الوقود وبدلاً من إصطحابي خارجاً أو مكافأتي علقت بقيادة حبة طماطم إلى مهرجان الفاشلين |
Burada kendimizi paraladık ve ben Ödülümü istiyorum! | Open Subtitles | لقد عملنا جاهدين من أجل هذا و أريد الحصول على مكافأتي |
Sıra ikramiyemi ödemeye gelince, dolandırdılar. | Open Subtitles | و حين جاء وقت تسديد مكافأتي , تهرّبوا من الدفع |
Bana bonusumu ver, mankafa. | Open Subtitles | أعطني مكافأتي أيها المعتوه |
Sana networkte sunum ayarlıyorum sense kaçak bir akıl hastası gibi görünerek ve yirmi dakika geç gelerek mi borcunu ödüyorsun? | Open Subtitles | لقد أتيتك برجال الشبكة وتكون مكافأتي أن تأتي متأخرا 20 دقيقة مثل المجنون الهارب؟ |
ödülüm Çin'in yanında önemsiz bir fedakarlık. | Open Subtitles | إنها تضحية تافهة... عندما تكون الصين بأكملها مكافأتي |
Pekâlâ, sizi ceset hırsızları, ödülüm nerede? | Open Subtitles | حسناً, أيها المرعبين, أين هي مكافأتي ؟ |
İşte sana ödülüm. Lindy, sen o'sun... | Open Subtitles | هذه مكافأتي لكِ" "لندي"، إنك الشخص المنشود" |
Benim asıl ödülüm o. | Open Subtitles | تلك هي مكافأتي. |
ödülüm bu muydu? | Open Subtitles | كانت هذه مكافأتي ؟ |
ödülüm orada bekliyor. | Open Subtitles | إنّ مكافأتي موجودة هُناك |
Benim ödülüm bu olmalı! | Open Subtitles | هذه يجب أن تكون مكافأتي |
Bu benim ödülüm. | Open Subtitles | هذه هي... مكافأتي |
Aramızda kalsın ama aslında gerçek bir melekten emir almak her insana nasip olacak bir ödül değil. | Open Subtitles | ،بيني وبينك مكافأتي بكوني أحد البشر القلائل عبر مرّ الأزمان الذين يتلقّون أوامرهم من ملاك حقيقي لهي تكفي وزيادة |
Eğer ı hiçbir ödül alırım, sadece söylüyorsun | Open Subtitles | أنت تخبرني بأني لن أحصل على مكافأتي |
Bana kalırsa, Ödülümü almadan bir yere gitmeyeceğim. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو , انني لن اذهب الى اية مكان بدون مكافأتي |
Bir geçit varsa bulurlar. Buradan geçersek yolu bir gün kısaltırız, ben de ikramiyemi alırım. | Open Subtitles | إذا عبرنا من هنا سنوفر يوماً وسأحصل على مكافأتي. |
Bana bonusumu ver, mankafa. | Open Subtitles | أعطني مكافأتي أيها المعتوه |
Sana networkte sunum ayarlıyorum sense kaçak bir akıl hastası gibi görünerek ve yirmi dakika geç gelerek mi borcunu ödüyorsun? | Open Subtitles | لقد أتيتك برجال الشبكة وتكون مكافأتي أن تأتي متأخرا 20 دقيقة مثل المجنون الهارب؟ |