Güneş doğarken, herkesin aşırı bitkin olduğu anda Berkut şunu fark etti... | Open Subtitles | عند شروق الشمس، وبينما كان الجميع مُتعبا : أدرك رجال مكافحة الشغب أن |
Sonra birkaç Berkut geldi, yakalandım. | Open Subtitles | بعد ذلك سارع إليّ بعض رجال مكافحة الشغب وقبضوا عليّ |
Bir Berkut polisinden 4,5 metre uzakta insanlar vardı ve adam durmadan ateş ediyordu. | Open Subtitles | كان الناس يقفون على بعد خمسة عشر قدما من رجال مكافحة الشغب وكان يطلقون النار دون توقف |
İsyan kontrolü, maymunların, dış kontrolü geçtiklerini rapor ediyor. | Open Subtitles | أبلغتنا قوة مكافحة الشغب بأن القردة أخترقوا الطوق الخارجي |
- Güney Dade Hapishanesi'ndeki isyan prosedürünü ayrıntılarıyla anlatmakla başlayabilirsin. | Open Subtitles | حسناً , اولاً عليك أخبارنا بكل شئ حول إجرائات مكافحة الشغب في الإصلاحية الجنوبية |
Peki ya koruma giysisi ve panço? | Open Subtitles | -ماذا عن درع مكافحة الشغب والعباءة؟ |
İnsanları canlandıracak bir görüntü oluşturmalıyız ki ben, çevik kuvvet kıyafetli bir polisin topluluk liderine ateş ettiğini gösteren bir fotoğraf hazırlayalım derim. | Open Subtitles | سنحتاج إلى صورة لحشد الناس لذا أقترح أن نضع صورة لضابط في شرطة مكافحة الشغب يطلق النار على زعيم اجتماعي |
Barker sorumlu olsun olmasın, Joe onu asla affetmedi. | Open Subtitles | عن جلب فرقة مكافحة الشغب "جو" لم يسامحه على ذلك |
Sabah Berkut saldırdığında o tıp istasyonunu tamamen ortadan kaldırdılar. | Open Subtitles | عندما هاجم رجال مكافحة الشغب في الصباح قاموا بتدمير تلك المحطّة الطبية تماما |
Hruşevskogo Sokağı'nda yaşadığım en korkunç anlardan biri Berkut'un Serhiy Nigoyan'ı vurmasıydı. | Open Subtitles | أحدُ أكثر اللحظات التي رأيتها رعبا كانت في شارع روشيفسكي عندما أطلق رجال مكافحة الشغب النار على سيرجي نيغوين |
Birçok aktivist Berkut tarafından tutuklandı ve kaçırıldı. | Open Subtitles | و اعتًقل العديد من النشطاء واختُطفوا بواسطة رجال مكافحة الشغب |
Berkut ve trafik polisi işin içindeydi. | Open Subtitles | اشترك فيه رجال مكافحة الشغب و شرطة الطرق |
Bugünden itibaren Berkut aktivistlere karşı güç kullanmayı bırakacak. | Open Subtitles | ،سيتوقف رجال مكافحة الشغب عن استخدام القوة ضد النشطاء |
İsyan tertibatını getirmeliydik. | Open Subtitles | كان ينبغي علينا جلب أدوات مكافحة الشغب معنا |
İsyan bastırma polisi meclisleri korumak zorunda kaldığında ki dünya çapında giderek artan bir vaka o takdirde demokrasilerimizde derin yanlışlıklar var demektir. | TED | عندما يكون على شرطة مكافحة الشغب حماية البرلمانات المشهد الذي صار شائعاً في جميع أنحاء العالم إذاً فهنالك خطأ عميق في ديمقراطيتنا |
"İsyan kontrolü". Acil. | Open Subtitles | أرسل رسالة الى قوَة مكافحة الشغب. |
İsyan yerine gelen bir sürü polis var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من رجال مكافحة الشغب خارجا. |
Peki ya koruma giysisi ve panço? | Open Subtitles | -ماذا عن درع مكافحة الشغب والعباءة؟ |
Şimdilik, çevik kuvvet polisiyim. | Open Subtitles | لقد التحقت بالشرطه.. مكافحة الشغب |
Barker sorumlu olsun olmasın, Joe onu asla affetmedi. | Open Subtitles | عن جلب فرقة مكافحة الشغب "جو" لم يسامحه على ذلك |