Ve Ay'ın ve Ay'ın yansımasının kalbinizde sıkı bir yeri olurdu. | TED | والقمر وانعكاس القمر سوف يكون له مكانة امنة في قلبك |
Yani yaptığınız işin kalbimde çok özel bir yeri var ve bu benim için çok önemli." | TED | لذا فان لعملك مكانة خاصة جدا في قلبي وهو أيضاً مهم جداً بالنسبة لي. |
Her efsane, her kültürde, Mars özel bir yer tutmuştur. | Open Subtitles | وفي كل حضارة بشرية، المريخ كان دائماً له مكانة خاصة. |
Pers bahçeleri tarihimiz boyunca hep özel bir yere sahip olmuştur. | Open Subtitles | الحدائق دائما ماكان لها مكانة خاصة في بلاد فارس طوال تاريخنا |
Günümüzde çikolata, modern kültür ritüelleri arasında yerini aldı. | TED | اليوم، اتخذت الشوكولاتة مكانة مهمة في طقوس واحتفالات ثقافتنا الحديثة. |
Böyle bir zamanda Kardinal'in yerine geçecek güvenebileceğim itibarlı biri lazım. | Open Subtitles | في مثل هذا الوقت, أنا بحاجة لرجل ذو مكانة لخلافة الكاردينال رجلأستطيعالثقةبه. |
Bunlar anlamlı statü ödülleri, anlamlı erişim ödülleri, anlamlı güç ödülleri olabilir. | TED | بل يمكن أن تكون جوائز مكانة معنوية، أو جوائز انضمام، أو جوائز قوة، |
Beyazlar senin futbolda bir yerlere gelmene izin vermez. | Open Subtitles | الرجل الأبيض لن يدعك تصل إلى أيّ مكانة في كرة القدم، مُحال. |
Uygun yeri bulduğunda kraliyet statüsünü oluşturan koçanları üretmek için kanatlarını koparacak. | TED | بمُجرد أن تجد بقعة مثالية، تكسر جناحيها مما يسفرعن أعقاب تخلق لها مكانة ملكيّة. |
Onun eli yoktu bu işte, ama o da yararlanacak Sezar'ın ölümünden bir yeri olacak devlet işlerinde. | Open Subtitles | ورغم أنه لم تكن له يد في مقتله، لكنه سيستفيد من موته.. أن تكون له مكانة في الدولة شأن كل فرد منكم |
Bir kadının üremedeki yeri her zaman bir adamın ilgisini çekmek olmuştur: | Open Subtitles | مكانة المرأة كعنصر للتكاثر كانت دائماً من أجل لفت انتباه الرجل |
Aslına bakarsan, Bay Burns'un yumuşak karnını didiklemek, eğer büyük bir dikkat ile yapılırsa.... ...babama yaşlı adamın kalbinde özel bir yer kazandırabilir. | Open Subtitles | في الواقع يا أمي ، إن التحدث عن النواقص بأسلوب لطيف قد يكسب أبي مكانة خاصة في قلب الرجل |
Her biri beslenebileceği farklı bir yer arar. | Open Subtitles | كلٌ منها تسعى إلى مكانة مختلفة من مصادر الغذاء |
Biriniz bu haykırışı ciddiye alacak ve o kim olacaksa kalbimde büyük bir yer kazanacak. | Open Subtitles | سيلبيأحدما النداء.. ومن سيفعل ذلك ستكون له مكانة في قلبي |
Uzlaşma ve doğaçlama da bu yeni doğrultuda çok önemli yere sahiptirler. | TED | الوساطة والإرتجال تفترض أيضا مكانة خاصة في هذه الآلهة الجديدة. |
Burnunu benim işime sokma, başkanın ofisine git ve onu her zaman soktuğun yere sok. | Open Subtitles | أخرجْ أنفكَ من عملِي، إذهبْ إلى مكتبِ العمدة . ووَضعَه حيث مكانة المعتاد. |
Bunu bilmiyor muyum? Ama burada olmamın tek nedeni dikkatleri ait olduğu yere çekmek. | Open Subtitles | السبب الوحيد لوجودي هنا الآن هو وضع الآنتباه في مكانة الرئيسي |
Çok uzun süre önce başlamış olan yaz bitmiş... ve yerini başka bir yaza... ardından da sonbahara bırakmıştı. | Open Subtitles | الصيف الذى كان قد بدأ منذ وقت طويل أنتهى آخيراً وصيفاً آخر حل مكانة وخريف |
Çok uzun süre önce başlamış olan yaz bitmiş... ve yerini başka bir yaza... ardından da sonbahara bırakmıştı. | Open Subtitles | الصيف الذى كان قد بدأ منذ وقت طويل أنتهى آخيراً وصيفاً آخر حل مكانة وخريف |
Tanık artık yerine dönebilir. | Open Subtitles | والآن يستطيع الشاهد أن يعود إلى مكانة |
Tanık artık yerine dönebilir. | Open Subtitles | والآن يستطيع الشاهد أن يعود إلى مكانة |
İkincisi de öğretmenlik mesleğine çok yüksek bir statü veriyorlar. | TED | والثانية أنهم يعطون مكانة عالية جدا لمهنيي التعليم. |
Bazen senin gelemediğin yerlere gelmem için beni at gibi yarışa hazırladığını hissediyorum. | Open Subtitles | أحيانًا أشعر أنكِ تستدرجيني لأصل إلى مكانة عجزتي عن الوصول لها |
Sana çok varlıklı ve iyi mevki sahibi bir bay bulabilirim. | Open Subtitles | أنا يأستطاعتي أن أجد لك شخصا غنيا ذو مكانة عالية |
Birkaç kötü fikir, Platon'un tarihteki en büyük filozoflardan birisi olarak statüsünü kirletebilir mi? | TED | هل يجب لبعض الأفكار السيئة أن تشوه مكانة أفلاطون كواحد من أعظم الفلاسفة في التاريخ؟ |
Bu kuralları, kadınların erkeklere nazaran Tanrı'nın gözünde normalde ikincil pozisyona inmesini sağlamak üzere yorumluyorlar. | TED | ويقومون بتفسير هذه التعليمات حتى يجعلوا المرأة في مكانة ثانوية بشكل إعتيادي مقارنةً مع الرجال من خلال نظرة دينية. |