Dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyoruz sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتُ إننا كُنا نحاول جعل هذا العالم مكانٍ أفضل. |
Oğlum onun için dünyayı daha iyi bir yer yapmaya çalıştığımı biliyor. | Open Subtitles | يعلم إبني أنني أسعى لجعل العالم مكانٍ أفضل له |
Eşiniz dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışırken öldü. | Open Subtitles | زوجك مات وهو يحاول جعل العالم مكانٍ أفضل |
Nihayet daha iyi bir yere taşınabileceğim. | Open Subtitles | بأمكاني أخيراً أن أنتقل إلى مكانٍ أفضل |
Çünkü daha iyi bir yere gidiyoruz. | Open Subtitles | لأننا سنذهب إلى مكانٍ أفضل |
Azizler, diğer insanlara olan bağlılıkları ve adanmışlıkları için onlar uğruna yaptıkları fedakârlıklar için hem çevremizdeki hem de onların izinden gidecek insanlar için dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek uğruna gösterdikleri çabalar için minnettar olduğumuz insanlardır. | Open Subtitles | القديس هو أنسان الذي نحتفل لإلتزامه ،وتكريس حياته في خدمة الآخرين لأجل التضحيات التي يقومون بها والعمل ،الشاق في جعل العالم مكانٍ أفضل لأولئك حولنا ولأولئك الذين .سوف يتبعونهم |
Gözden kaybolmak için daha iyi bir yer bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أفكر في مكانٍ أفضل للإختباء به |
Live Corp' ta bana katılacak, ve Dünya'nın daha iyi bir yer olması için bize yardım edeceksin. | Open Subtitles | (أنت سوف تنظم معي في شركة (لايف لكي تساعدنا لجعل العالم مكانٍ أفضل |
Bana yardımcı olursun, Amy Fisher hakkında konuşuruz sonra New York veya daha iyi bir yer için sana düzgün bir bilet alırım. | Open Subtitles | (ستساعديني، ونتحدّث عن (إيمي فيشر، ثم سأحصل لكِ على تذكرة مناسبة لتذهبي إلى (نيويورك) أو مكانٍ أفضل. |
Seni daha iyi bir yere gönderiyorum. | Open Subtitles | سأرسلك إلى مكانٍ أفضل |