Hâlâ burada dikiliyor olmamın tek sebebinin Gidecek başka yerim olmaması, bunu sen de biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أن تعلمين أن السبب الوحيد لوجودي واقفًا هنا أنه لايوجد لدي أي مكان آخر لأذهب اليه,اليس كذلك؟ |
- Evet. Evet, beni daha önce kontrol etmişti. Lütfen, Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | نعم، لقد رأني من قبل رجاءً، ليس هناك مكان آخر لأذهب له |
Tekrardan yardımın için buraya geldiğim için çok kötü hissediyorum ama gerçek şu ki Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | انظر ، يعتريني السّوء حول هذا حول قدومي لك مجدداً طلباً للمساعدة لكن.. الحقيقة ليس لديّ مكان آخر لأذهب له |
- Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد لدي مكان آخر لأذهب إليه |
gidecek bir yerim yok. | Open Subtitles | لم يكن لدي مكان آخر لأذهب إليه. |
- Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي مكان آخر لأذهب إلىه |
Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | ليس لدي مكان آخر لأذهب له |
Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مكان آخر لأذهب إليه |
Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مكان آخر لأذهب إليه |
Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | فليس لديّ مكان آخر لأذهب إليه |
Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ مكان آخر لأذهب إليه |
Gidecek başka yerim kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدي مكان آخر لأذهب |
-Hayır. -Oh, hadi ama, Sheila. Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | ـ لا ـ هيّا يا (شيلا)، ليس لدّي مكان آخر لأذهب إليه |
- Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | -ليس لدي مكان آخر لأذهب إليه |
Ailem öldü, ve gidecek bir yerim yok. | Open Subtitles | -ما هذا؟ والداي ميتان، وليس لدي مكان آخر لأذهب إليهِ. |
- Lütfen Alfred, gidecek bir yerim yok! | Open Subtitles | ألفريد) أرجوك) ليس لدي مكان آخر لأذهب إليه |