Ki mailde işini düzgün yapan bir uşağın sorumluluğundaki kişinin, iş yerinde eşlik etmesi gerektiğini açıklamış. | Open Subtitles | لأنه أوضح بأنه ذلك هو عمل الخادم الصحيح مرافقه اينما كان مكان عمله |
Chatter bu akşam, iş yerinde, elden çıkarmayı planladığını söyledi. | Open Subtitles | الكلام يقول أنه سيقوم بعمليه تسليم باليد الليله فى مكان عمله |
Bir kamu görevlisinden bilgi almanız gerekiyorsa en iyi yaklaşım yöntemi iş yerinin dışında temas kurmaktır. | Open Subtitles | لو أردت الحصول علي معلومات من موظف حكومي فمن الأفضل أنت تحاول الإقتراب منه خارج مكان عمله المعتاد |
- Eskiden iş yerinin dışında tekne durduğunu farkettiğimizde bazı eski komşularınızla karşılaştık. | Open Subtitles | -عندما خطر على بالنا أن نبحث عن قارب استخدمه ليجلس به خارج مكان عمله, |
Aslına bakarsanız, ben de çalıştığı yere gitmekteydim. | Open Subtitles | في الحقيقة، كنت في طريقي إلى مكان عمله عندما التقينا |
çalıştığı yere gitmemiz lazım. | Open Subtitles | ولذلك لانستطيع الاتصال به , للأسف سيتحتم علينا البحث عنه في مكان عمله |
- Bugün onun iş yerine gideceğim ve gerçekleri söyleyeceğim! | Open Subtitles | - سأذهب الى مكان عمله اليوم واخبره - كلام سليم |
Eğer öğrenmek istiyorsan nerede çalıştığını bulabilirim. | Open Subtitles | يمكنني اكتشاف مكان عمله إن شئت المعرفة |
Mm-hmm, elbette bilimsel olarak bir insanın eskiden Çalıştığı yeri gidip ziyaret etmesi imkansız. | Open Subtitles | بالطبع، فمن الناحية العلمية من المستحيل لشخص أن يعود ليزور مكان عمله القديم |
Bu denek 98240 ilk ölümünden iki ay sonra 17 Ekimde önceki çalıştığı yerde ölü halde bulundu. | Open Subtitles | هذه العينة رقم 98240 وجد في حالة عدم حراك في مكان عمله السابق |
Akşam saatlerinde 28 yaşındaki cinsel taciz suçlusu çalıştığı iş yerinde Yani Cadılar Bayramı lanetli evinde tutuklandı. | Open Subtitles | اليوم فتى في الـ 28 مسجل كمعتدي جنسي أعتقل في مكان عمله منزل هلاوين مسكون |
İş yerinde James Shapiro'nun günlüğünü bulduk. | Open Subtitles | وجدنا مذكرات (جيمس شابيرو) في مكان عمله |
Sana iş yerinin adresini veririm. | Open Subtitles | سأعطيك مكان عمله |
Belki Fonescu'nun da benim gibi iş yerinin üzerinde bir dairesi vardır. | Open Subtitles | ربما لدى "فانسكو" شقة... فوق مكان عمله كما لدي أنا. |
Ya da sinirlendi çalıştığı yere bir bomba koydu ve patlatmadan yerin dibine girdi. | Open Subtitles | او انه انفجر غضبا و زرع قنبلة في مكان عمله ثم اوقع المفجر قبل ان تنفجر |
çalıştığı yere bakın. | Open Subtitles | تحققوا من مكان عمله. |
Olinsky ve Ruzek, çalıştığı yere gidin. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} اولينسكي و روزيك توجهوا إلى مكان عمله |
Bundsch'ın iş yerine gitmek yanlış bir fikirdi. | Open Subtitles | الذهاب إلى مكان عمله كان سوء تصرف كان خطئاً |
Bir çetenin niye iş yerine gelip ona saldırdığını açıklamak istemiyor. | Open Subtitles | لم يكن يريد توضيح لما قد يذهب الثالوث الى مكان عمله ويحاولون مهاجمته اصلا |
Evinden iş yerine kadar arkasında bu... | Open Subtitles | لأنّه تم إتباعه من منزله إلى مكان عمله. -عن طريق القوارض المحمولة على مقطورة ... |
Nerede yaşadığını, nerede çalıştığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف مكان عمله ومسكنه. |
Yakın zamanda Fol Chen'in bu listede çalındığı bir kulüp bulabilirsek nerede çalıştığını bulabiliriz. | Open Subtitles | لذا، إن تمكنا من إيجاد نادي ،حيث عزف (فول شين) فيه هذه القائمة مؤخراً سنتكمن من إكتشاف مكان عمله |
Çalıştığı yeri kastetti. | Open Subtitles | فهو يقصد مكان عمله |