Senin gibi bir kızın böyle bir yerde işi ne? | Open Subtitles | ماذا تفعل فتاة جميلة مثلك فى مكان مثل هذا ؟ |
Sizce gerçek bir yılan alacak param olsaydı böyle bir yerde çalışır mıydım? | Open Subtitles | هل تعتقد أنى أعمل فى مكان مثل هذا , وأقدم ثعبانا حقيقيا ؟ |
Çünkü bugün dünyada böyle bir yer bulmak çok çok zor. | TED | لأن البحث عن مكان مثل هذا اليوم على وجه الأرض هو حقا تحدي ، صعب للغاية. |
Çok çekicisin ve böyle bir yer için çok güzelsin. | Open Subtitles | أنت مغرية جداً جميلة جدا لأن تكوني في مكان مثل هذا |
böyle bir yerin olduğunu hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم يكن يخيل لي أن مكان مثل هذا موجود فعلا. |
İnsanlarının böyle yerlere gelmelerinin sebebi hastadırlar ya da korkmuşlardır. | Open Subtitles | هذا هو سبب قدوم الناس إلى مكان مثل هذا لأنهم خائفون، أو مرضى |
böyle bir yere benzer bir uyarı gördüğüm için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لجلب مثل هذه الفظائع إلى مكان مثل هذا |
böyle bir yerde, kimse gerçekte nasıl biri olduğunu belli etmez. | Open Subtitles | فى مكان مثل هذا, لن يظهر أى أحد هنا على حقيقته |
Senin gibi bir fıstık böyle bir yerde ne arar? | Open Subtitles | ماذا تفعل مثيرة مثلكِ في مكان مثل هذا .. ؟ |
İleride bir bebeğim olursa, böyle bir yerde büyütmek isterim. | Open Subtitles | إذا لدّي طفل يجب أن أربّيه في مكان مثل هذا |
"böyle bir yerde insanın başına kötü bir şey gelmez" derken ne demek istediğimi şimdi anladın mı? | Open Subtitles | هل تنظر ماذا يعني ، كيف لا شيء سيئ يمكن أن يحدث لك في مكان مثل هذا ؟ |
Sizce gerçek bir yılan alacak param olsaydı böyle bir yerde çalışır mıydım? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدُ بأنّني سَأَعْملُ في مكان مثل هذا بأفعى حقيقية؟ |
Burada, böyle bir yer olduğunu hiç bilmiyordum doğrusu.. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بوجود مكان مثل هذا بالأعلى هنا |
Sadece yeterli kaynağı ve aklı olan biri... böyle bir yer yapabilir. | Open Subtitles | اليكس تراسك هو الشخص الوحيد الذي يملك الموارد و الذكاء الكافيين لصنع مكان مثل هذا |
New York'ta tıpkı böyle bir yer var. | Open Subtitles | أتعلمين أنه يوجد مكان مثل هذا في نيو يورك |
Karım yüzünden. Her ne kadar fakir olmasam da böyle bir yerin parasını asla ödeyemezdim. | Open Subtitles | إنها زوجتي , ما كنت أستطيع أن أتحمل مكان مثل هذا مطلقاً , بالرغم أنني لست فقير |
Kanıtım olmazsa, meslektaşlarımı böyle bir yerin varlığına ikna edemem. | Open Subtitles | اذا لم احصل على دليل لا أستطيع إقناع زملائي للاعتقاد في مكان مثل هذا |
böyle bir yerin var olduğundan bile bihaberdim. | Open Subtitles | أتعلم ، لم أكن أعلم بأنه يوجد مكان مثل هذا |
Oh, Sam, Seninle böyle yerlere gelmekten nefret ediyorum.. | Open Subtitles | اننى اكره التواجد معك فى مكان مثل هذا |
Hayır... demek istediğim... ne zaman kendimi kötü hissetsem böyle yerlere gelirim. | Open Subtitles | لا... ماأعنيه... حينما أكونحزينا أجيء إلى مكان مثل هذا |
böyle bir yere gelebileceğini hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | أنا لم أظن أبداً أنك ستكون في , تعلم , مكان مثل هذا |