Bu evin en altında, bu iş için çok güzel bir yer var. | Open Subtitles | إذا لم أكن مخطئة, في أسفل هذا المبنى, يوجد مكان مناسب لنقوم بذلك. |
Sanırım Manhattan senin gibi bir delikanlıya uygun... bir yer olur. | Open Subtitles | بالفعل, لويس اعتقد ان, منهاتن تبدو مكان مناسب جداً لشاب مثلك |
ama uçuş şeklime göre, iki motorla devam edip ve sonra iniş için uygun bir yer bulup, paraşütümü açabilirim. | TED | ولكن حسب النظام الذي أتبعه، يمكنني أن أكمل بمحركين وأحاول أن أجد مكان مناسب للهبوط ثم أفتح المظلة. |
Tamam, şartlı tahliye olmuş kişileri kiralık katil olarak tutmak için iyi yer. | Open Subtitles | إذن هو مكان مناسب لتعيين متمرس للقيام بجريمة مأجورة |
Ve biliyorsun ki şuan olması gereken gereken en iyi yer burası olmadığından eminim. | Open Subtitles | وتعلم ، لا اعتقد ان هذا مكان مناسب لها لتكون به |
Tabii bale olmadığı sürece fakat burası bale yeri değil. | Open Subtitles | انا أٌقوم بالطبل فقط وهذا ليس مكان مناسب |
Zor bir konuşmayı başlatmak için ne mükemmel bir zaman ne de mükemmel bir yer var. | TED | لا يوجد وقت مناسب تماماً، ولا يوجد مكان مناسب تماماً، للبدء بمحادثات معقدة. |
Başbakana iyi bir yer ayarlar mısın? | Open Subtitles | عزيزتى ، هل يمكنك إختيار مكان مناسب للسيد رئيس الوزراء |
Bu akşam yatmanız için bir yer buldum hanımefendi. | Open Subtitles | لقد وجدت لكِ مكان مناسب للنوم الليلة ، سيدتى. |
Geçebilecek bir yer arıyorum, General. | Open Subtitles | أبحث عن مكان مناسب لعبور النهر , يا سيدى |
Geçebilecek bir yer arıyorum General. | Open Subtitles | أبحث عن مكان مناسب لعبور النهر , يا سيدى |
Gördüğün gibi, beklemek için iyi bir yer. | Open Subtitles | أنت تعرفين الآن أنه لدينا مكان مناسب نمكث فيه |
Gözlük aldım. Gidip kendime iyi bir yer bulacağım. | Open Subtitles | لدي بعض المناظير سأحاول العثور علي مكان مناسب للمشاهدة |
Bu anahtarları saklayacak iyi bir yer bulmalıyım çünkü birisi bunu bulursa, sahip olduğum herşeye ulaşırlar. | Open Subtitles | الآن عليّ إيجاد مكان مناسب لتخبئة هذا المفتاح لأن لو عثر عليه أحد ما، وصل إلى كل ممتلكاتي. |
Saklanmak için iyi yer yani. | Open Subtitles | كما تعلم... مكان مناسب للأختباء |
- Gabrielle, Martin, Burası yeri değil. Bunu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | غابرييل, مارتين, هذا ليس مكان مناسب تعرفان ذلك |
Uber'a park etmenin burada park yeri bulmaktan daha kolay olacağını söyledim ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | أخبرته أنه لو إستخدما 'أوبر' سيكون أفضل بكثير من محاولة إيجاد مكان مناسب هنا لركن السيارة، لكنه رفض الإستماع لي. |
Mazlumlara karşı iyi olan herkes müzede düzgün bir yeri hak ediyor bence. | Open Subtitles | أي شخص كريم على من بعاني يستحق مكان مناسب في المتحف |
Burasının profesyonel mankenler için uygun olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد إن هذا مكان مناسب للـترويج لـ مهنتك |