Yani Sessiz bir yer bulup, gitmesine izin veremez miyiz? | Open Subtitles | أعني، ألا يمكننا أن نجد مكان هادئ وندعها تذهب؟ |
-Madame bir modeli denemek ve denemek için Sessiz bir yer ister. | Open Subtitles | السيدة تطلب تجربة نمودج واحد و مكان هادئ لإختِباره |
BrookIyn'de düşünmek için Sessiz bir yer bulmak zordur. | Open Subtitles | من الصعب ان تجد مكان هادئ فى بروكلين لتفكر |
Neden bütün bunları atlayıp, ... konuşacağımız sessiz bir yere gitmiyoruz.? | Open Subtitles | لم لا ننتجاهل كل هذا و نذهب إلى مكان هادئ لنتحدث؟ |
- Daha sessiz bir yere gidemez miyiz? | Open Subtitles | هناك شيء يجب أن أخبرك به ألا يمكننا الذهاب إلى مكان هادئ ؟ |
Çok güzel. Çok saf, Çok huzurlu, çok sessiz. | Open Subtitles | ، إنه جميل جداً ، ونقي جداً مكان هادئ جداً |
Bir sandviç alıp sakin bir yerde konuşalım. | Open Subtitles | أنني أبحث عنك دعنا نذهب إلى مكان هادئ حيث نستطيع مناقشة بعض الأشياء |
- Daha Sessiz bir yer bulalım. - Ölüm kampında çalışıyorsunuz! | Open Subtitles | ـ سنجد مكان هادئ لنتحدث فيه ـ أنتم تعملون في معسكر موت |
Sadece sen ve ben. Beyaz masa örtüleri olan Sessiz bir yer. | Open Subtitles | فقط أنا و أنت إلى مكان هادئ معوجودطاولةراقية. |
Daha Sessiz bir yer bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كل ما بالأمر أنني كنتُ أبحث عن مكان هادئ. |
Sanırım çalışmak için Sessiz bir yer istiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أعتقد أنني بحاجة إلى مكان هادئ لأعمل به، هذا كل ما في الأمر |
Sessiz bir yer bulur bulmaz kenara çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | في أقرب وقت نجد مكان هادئ أريدك أن تتوقف |
Küçük, sadece birkaç evi olan çok Sessiz bir yer. | Open Subtitles | أنه صغير جدا; فقط بعض المنازل, وهو حقا مكان هادئ جدا. |
Sessiz bir yer arıyordum. Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | كنت أبحث عن مكان هادئ آمل أنك لا تمانعين ذلك |
Gel de konuşabileceğimiz sessiz bir yere gidelim. | Open Subtitles | دعنا نتناول شراباً فى مكان هادئ هلا ذهبنا ؟ |
Ve eğer çok gürültü yaparlarsa, onları sessiz bir yere koyardım. | Open Subtitles | ولو صرخوا بشدة فسوف أضعهم فقط فى مكان هادئ |
Ve eğer çok gürültü yaparlarsa, onları sessiz bir yere koyardım. | Open Subtitles | ولو صرخوا بشدة فسوف أضعهم فقط فى مكان هادئ |
İstersen içecek bir şeyler ısmarla ve daha sessiz bir yere gidin. | Open Subtitles | نعم ، اتريد ان تشترى لها مشروب و تأخذها الى مكان هادئ ؟ |
Sessiz ve huzurlu bir bakış, temiz hava, kafanı dağıtmak, yeni bir yaşam için.. | Open Subtitles | إيجاد الطمأنينة ، مكان هادئ الهواءالنقي،تصفيةذهنك ، الحصول على وجهة نظر جديدة |
Sen serbest kalınca da daha sakin bir yerde yaşayacağız. | Open Subtitles | وعندما تصبح حراً، علينا أن نذهب ونعيش معاً في مكان هادئ |