Kız annesini bastırılmış bir anıya dayanarak cinsel istismarla suçlamaktaydı. | TED | واتهمت والدتها بالاعتداء الجنسي استناداً إلى ذاكرة مكبوتة. |
Kişiliğiniz yoğun bir sis içinde kayboluyormuş gibidir ve tüm duygularınız ve arzularınız kendi içinizde kısıtlanmış, bastırılmış ve susturulmuştur. | TED | شخصيتك تبدأ تتلاشى في الضباب الكثيف وجميع عواطفك ورغباتك محاصره ، مكبوتة ، صامتة في داخلك. |
Peki ona böyle insafsızca vururken .bastırılmış cinsel güdülerinin farkına vardın mı hiç? | Open Subtitles | السِحْر. كَانتْ أنت في كل مدركِ أيّ حوافز جنسية مكبوتة |
Şu an için hazfızasının bastırılmış, üzerine yazılmış ya da silinmiş olup olmadığını söylemek imkansız. | Open Subtitles | إنه من المستحيل تحديد إن كانت ذاكرتها مكبوتة,استبدلت أو مُسحت |
Beyninin bir kısmı hareketli görünürken, diğer kısmı bastırılmış ve etkisiz. | Open Subtitles | أجزاء من مخها تبدو نشطة جدا وأجزاء أخرى تبدو هامدة أو مكبوتة |
bastırılmış hatıraların hipno-terapi sırasında ortaya çıkmasıyla ilgili bir kitabın yayınlanmasıyla başladı. | Open Subtitles | تم بعد نشر كتاب عن ذكريات مكبوتة يتم استردادها عن طريق التنويم المغناطيسى |
Duygularımın hiç de bastırılmış olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | أود أن أقول أن مشاعدري ليست مكبوتة على الإطلاق |
Senin yaptığın 20 yıllık bastırılmış duyguları bir gecede ortaya sermekti. | Open Subtitles | ما فعلته كان اطلاق مشاعر مكبوتة من عشرين عاما في ليلة واحدة |
Ama önce bastırılmış bir anıyı çekip çıkartabilecek misin öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | لكن أولا يجب أن نحدد إذا كنتي تقدرين أو لا على سحب ذاكرة مكبوتة |
Doktor, bu mektuplar bilinç altınızda yer alan hayal kırıklıklarınızı, korkularınızı, bastırılmış hislerinizi yani kısaca sizin... | Open Subtitles | دكتور هذه الرسائل اتت من راسك كتعبير عن احباط مخاوف افكار مكبوتة او مشاعر رغبات |
1950'li yıllarda bastırılmış bir kadının duygularını 21. yüzyılın cinsellik alışkanlıklarına alıştırmak... | Open Subtitles | استعجال امرأة مكبوتة من الخمسينيات نحو العادات الجنسية الطليقة للقرن الـ21 |
Bruce, bastırılmış anılar bunlar. | Open Subtitles | بروس , أنت تصف حالة ذكريات مكبوتة |
Ve senin de ona ilgin var, ama hislerin bastırılmış ve duygusal yönden kapalısın. | Open Subtitles | و أنتِ منجذبة نحوه , لكنكِ مكبوتة للغاية -و منغلقة عاطفياً |
Geçmiş yaşamından bastırılmış bir anıyı daha gün yüzüne çıkardın. | Open Subtitles | دخلت ذاكرة مكبوتة من حياة ماضية |
Ve şöyle diyebiliriz Salem'de bir hayli bastırılmış talep var. | Open Subtitles | وقد كان هناك، مايمكنناأن نسمّيه.. رغبات مكبوتة في "سالم" |
İşte size bastırılmış anı. | Open Subtitles | "و هذا ما تسمّونه بـ"صدمة مكبوتة |
Oh, yine bastırılmış hatıralar. | Open Subtitles | ذكريات مكبوتة أخبرني فقط |
Sabahları insest! bastırılmış duygular. | Open Subtitles | زنا المحارم في الصباح - ذكريات مكبوتة - |
- Tümörler aslında bastırılmış duygulardır. | Open Subtitles | الأورام هي مشاعر مكبوتة |