ويكيبيديا

    "مكثف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yoğun
        
    • kapasitörünü
        
    • ağır
        
    • kapasitör
        
    • kapasitörü
        
    • şiddetli
        
    • kondansatör
        
    • kapsamlı bir
        
    Sekiz saatlik bir çalışma gününde her bir şeye yoğun ilgi gösterdiğinde ne çok şey yapabildiğini görmek şaşırtıcı. TED وستتعجب من قدر ما يمكنك إنجازه في ثماني ساعات يومياً، إذا قمت بعمل كل شيء تلو الآخر بتركيز مكثف.
    Bende bıraktığı yoğun duygu korkutucu bir saygı ve keyifti evrene ve bizim olabildiğine anlamaya çalışma gücümüze. TED ولقد تركني بشعور مكثف من الرهبة والبهجة من الكون وقدرتنا على الفهم بقدر ما نفعل.
    Bütün bunları yoğun bir psikoterapi programı ile destekleyerek yapıyoruz, böylece ağır ve kronik ağrılı durumlarda her zaman görülen umutsuzluk, mutsuzluk ve depresyon gibi durumlarla ilgilenebiliyoruz. TED وندعم كل ماسبق ببرنامج علاج نفسي مكثف لتخطي الاكتئاب, واليأس, والجزع الذي غالبا ما يصاحب الالم المزمن الحاد.
    Kadim kapasitörünü değiştirdim, yıldız geçidinde kullanılana benzer, cihaz ve jeneratör arasında. Open Subtitles جهزت مكثف قديم، مشابه لنوع إستعمل في بوابات النجوم، بين الجهاز والمولدات.
    Eğer bir alıcı, belirli bir ilaç ya da iç sıvısı tarafından uzun süre ağır bombardımana tutulursa, bayağı çekip kısalacaktır. Open Subtitles إذا أخذنا مستقبلاً محدداً لنوع محدد من العقار أو السائل الداخلي و عرضناه للقصف بشكل مكثف لمدة طويلة فإنه فعلياً سيتقلص
    Gördüğünüz gibi Dr.Kearns'ün temel temel sistemi bir kapasitör bir değişken rezistans ve bir transistörden oluşmuş. Open Subtitles كما ترى عينة الدكتور كيرنس، الآساسية تحتوي على مكثف مقاوم متغير ودوائر الكترونية
    Bir zaman makinesi. Evet. Değişim kapasitörü buradan geçiyor. Open Subtitles آلة زمن بالفعل، هنا حيث يوضع مكثف التدفق
    Bilimsel ihtimaller farklı ilgi alanları olan insanları birlikte yoğun bir şekilde çalışmaya teşvik ediyor. TED لكن الإمكانيات العلمية تجمع الأشخاص ذوي الاهتمامات المختلفة على العمل معًا بشكل مكثف.
    Darwin de yer solucanlarını yoğun ölçüde inceleyerek rahatlamak için bilardo odasına giderdi. TED ‫كان داروين يذهب‬ ‫إلى غرفة البلياردو للاسترخاء‬ ‫بدراسة ديدان الأرض بشكل مكثف.‬
    Pennsylvania'da yalnızca 150 yıldan beri ve son üç yıldır da yoğun bir şekilde arıları gözlemliyoruz, TED في ولاية بنسلفانيا وحدها ، مسحنا النحل لمدة 150 سنة ، وبشكل مكثف للغاية خلال السنوات الثلاث الماضية.
    Sonbaharda beş hafta hariç araştırmalarımızı yoğun olarak sürdürdük. Open Subtitles لقد قمنا على البحوث لدينا بشكل مكثف إلا لمدة خمسة أسابيع في الخريف.
    Ben mümkün olduğu kadar sık, özgür ve olabildiğince yoğun sekse inanıyorum. Open Subtitles انا اؤمن بالعلاقات الجنسية فى كثير من الاحيان كحرية كما هو مكثف كما هو ممكن
    Bir çoğunuzun bildiği gibi, 4 gündür donanmamız, yoğun yaylım ateşiyle Wagner kalesini zayıflatmıştır. Open Subtitles و كما يعرف كثير منكم في الأربعة أيام الأخيرة قامت بحريتنا بإضعاف القلعة بقصف مكثف
    İç işleri bu bölge de çalışanların yasak olduğunu, göz önüne alarak yoğun bir soruşturma başlattı. Open Subtitles وتقوم إدارة الشئون الداخلية بتحقيق مكثف بما أن الدخول لهذه المناطق محصور على العاملين بالمخفر
    Schwarzschild, küçük bir hacme sıkışmış, çok yoğun bir yıldız gibi muazzam büyük bir kütlenin, çekim gücüyle uzay-zamanı hiçbir şeyin Open Subtitles سوارزشيلد قال أن كميات هائلة من الكتلة مثل كتلة نجم مكثف جداً
    Zafer için yoğun bir politik baskı vardı. Open Subtitles حيث كان هناك ضغط سياسي مكثف لتحقيق نصر ما
    Buranın otoparkındaki gerçek bir teknede bir haftalık yoğun bir eğitim. Open Subtitles انها لمدة أسبوع واحد مكثف والتي تمنحك خبرة ميدانية على متن قارب حقيقي
    "bu da akı kapasitörünü çalıştırarak beni 1885'e gönderdi. Open Subtitles وتشغيل مكثف التدفق وإرسالي إلى عام 1885.
    O sensördeki her bir piksel d-katkılı mos kapasitör tarafından kullanılıyor. Open Subtitles كل نقطة على هذا المستشعر ترسم بواسطة مكثف موس
    Burada negatif iyon kapasitörü bulunacağı kimin aklına gelirdi? Open Subtitles مَن كان يعرف أنّ بإمكانك الحصول على مكثف أيونات سالبة هنا؟
    Gördüğün her neyse, eğer uyanık kalmanı sağladıysa çok şiddetli olması lazım. Open Subtitles مهما حدث لك كان عليه أن يحدث بشكل مكثف للغاية من أجل أن تبقى متيقظا
    Enerji santralının aslında bir santral olmadığını çünkü çok büyük, dev bir dev bir kondansatör olduğunu ve enerji üreteceğine Gotham'ın enerjisini emeceğini onu depolayacağını stoklayacağını öğrendim. Open Subtitles يعني علاقه هذا المشروع بحقول الطاقه هو مجرد الاسم فقط و لكن في الواقع سيكون هذا كبير مكثف كبير بل عملاق
    Yedi gün önce polisin ve endişeli aile üyelerinin yaptığı kapsamlı bir araştırma sonrasında genç bir kızın cesedi bu parkta bulundu. Open Subtitles بعد قيام الشرطة ببحث مكثف و بمساعدة أفراد العائلة المعنيين وجدت جثة فتاة مراهقة في هذا المتنزه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد