Yani hafızası gelmeye başladı. Yalnızca, "Yoğun Jim Clancy Kursu"na ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعني، ذاكرته تعود، لذا الآن أنه بحاجه لبرنامج مكثّف في جيم كلانسي |
- Evdeydim. Yoğun bir meditasyon dönemindeydim. Bahçıvanlık yaparak rahatlıyordum. | Open Subtitles | في المنزل، كنت أقوم بتمرين تأمل مكثّف والذي تتخلله بستنة يقظة. |
Cerrahı, Dr. Madigan'ın bana söylediğine göre ki o da yakın bir dostumdur, Darren'ın çok Yoğun bir fizik tedavi alması gerekiyormuş. | Open Subtitles | "قلتُ لجرّاحه الد. (مادوغان)، "صديقٌ آخر عزيزٌ عليّ، بأنّ (دارين) بحاجةٍ لعلاجٍ طبيعي مكثّف." |
Sonunda sicim-ağ yoğunlaşması teorim ile kara delikte bilginin kaybolması paradoksunu bağdaştırdım. | Open Subtitles | لقد وافقت بين متناقضة المعلومات للثقب الأسود مع نظريتي حول مكثّف شبكة الوتريات |
Sicim-ağ yoğunlaşması teoriniz ile kara delikte bilginin kaybolması paradoksunu bağdaştırmanızla ilgili yazınızı daha yeni okumayı bitirdim ve resmen nefesim kesildi. | Open Subtitles | "لقد انتهيت لتوي من قراءة بحثك "موافقة متناقضة المعلومات للثقب الأسود مع نظريتك حول مكثّف شبكة الوتريات وقد خطف أنفاسي |