-Hastanede sırtı kırık bir şekilde yatıyor. | Open Subtitles | إنه الآن فى المستشفى وظهره مكسوراً محزن جداً |
Hareket ettirebiliyorsan, kırık yok demektir. | Open Subtitles | اذا كنت قادرة على تحريكه فهو ليس مكسوراً |
Aslında bana kırılmış gibi geldi ama korumalarımla bir konuşma yapacağım. | Open Subtitles | في الحقيقه كان مكسوراً لي ولكن سيكون لي كلمة مع رجال الأمن |
Eğer kapıyı o kırmadıysa belki de kapı zaten kırıktı veya daha sonra kırılmış da olabilir. | Open Subtitles | إذا لم تكسر هي الباب لربما الباب كان مكسوراً أساساً, أو كُسر بعد ذلك |
O zaman lisedeydiniz, Harley ve Jack'in kolu kırıktı. | Open Subtitles | هذا كان أيام المدرسة الثانوية . وجاك كان ذراعه مكسوراً |
Bilmiyorum. Belki de televizyonun bozuk olduğu bir gün, İncil'i alıp akıcı bir kitap olduğuna karar vermiştir. | Open Subtitles | لا أعلم، ربما كان التلفزيون مكسوراً يوماً ما فذهبت وفتحت الإنجيل |
- Çünkü bozuktu. - Onu denediğimde değildi. | Open Subtitles | ـ لأنه كان مكسوراً ـ لم يكن كذلك حينما جَربته |
İlk ceset normaldi, ortadan ikiye kırılması hariç. | Open Subtitles | الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. |
Bir farınızın kırık olduğunu da göz ardı edemem. | Open Subtitles | و لم أستطع أن أتجاهل بأن لديكم ضوءً مكسوراً |
Kurbanın sağ elmacık kemiği de kırık. | Open Subtitles | كان العظم الوجني الأيمن للضحية مكسوراً أيضاً. |
Ah, Güvenlik Devriyesi kızları, göz yıkamanın kırık olduğunu söylediler, aceleyle geldim. | Open Subtitles | الـ , آه , فتيات الدورية لقد أخبروني بأن غسول العين كان مكسوراً , لذلك جئت مسرعة |
Ben sadece kaburgası kırık sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أن لديه ضلعاً مكسوراً |
Kalpleri o kadar kırık ki | Open Subtitles | قلبها كان مكسوراً إلى درجة التحجّر. |
Tırnağının hemen yukarısından kırılmış gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أنه مكسوراً فوق الظفر فقط. |
Köylüler boynu kırılmış diyor. | Open Subtitles | الناس يقولون أن عنقها كان مكسوراً |
Kapının kilidi dışarıdan kırılmış. | Open Subtitles | قفل الباب كان مكسوراً من الخارج. |
İçeri girmeden önce mutlaka çıkarırım; amabu gün kırıktı. | Open Subtitles | حتى اليوم، أنا كنت دائماً أزيله وأعيده ، لكن اليوم كان مكسوراً |
MRI makinasının bozuk olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا أن جهاز الفحص كان مكسوراً |
bozuk bile değil di. | Open Subtitles | لم يكن حتى مكسوراً |
Ben de lastik pompasını çıkardım ama lastik pompası da bozuktu. | Open Subtitles | ... لذا، سحبت مضخّة هواء الإطار ... وكان خرطوم مضخّة الإطار مكسوراً |
Çünkü insanın kalbinin kırılması nasıl bir şeydir, iyi bilirim. | Open Subtitles | لأنى أعرف كيف يكون الشعور عنما يكون قلبك مكسوراً |
Kafayı fena bulmuştum ve yüreğim fena incinmişti. | Open Subtitles | فقد كنت فى ثملاً للغاية و قد أحسست بقلبى مكسوراً |
Hâlâ kırılmamış olarak duruyor. | Open Subtitles | كان هذا فقط لأنه تم تركه مكسوراً |
Ayrıca, darbenin etkisiyle boynu kırıImış omuriliği ve şah damarı hasar görmüş. | Open Subtitles | مع أن عنقها كان مكسوراً من الصدام مسبباً الضرر لحبلها الشوكي وشريانها السباتي |