Bu yılın başında, Bay Fenster ve Bay McManus Newark Havaalanından çift motorlu bir kargo uçağı kaçırdılar. | Open Subtitles | بدون معرفته و في بدايه هذه السنه سيد فينستر و مكمانوس قد اختطفوا حمولة طائرتين من المخدرات خارج مطار نيويورك |
Hockney ve McManus gibilerinin isteklerine boyun eğmeyecek türde biri. | Open Subtitles | نوع من الرجال الذي يستطيع ان يحل ولاء الاخرين لبعضهم مثل هوكني و مكمانوس |
Neden Fenster, McManus ya da Hockney değil de ben? | Open Subtitles | لماذا أنا . ؟ لمذا لم يكن فينستر , أو مكمانوس أو هوكني ؟ |
McManus, bu kitap işi, derslere gitmek, bana saygısızlık edebileceğini mi düşünüyorsun, ha? | Open Subtitles | مكمانوس, وكتابه القذر, والذهاب إلى الحصة هل تعتقد بأنك تستطيع الأستهزاء بي؟ |
Cumartesi gecesi Craig McManus'u gördük. | Open Subtitles | التقينا كريغ مكمانوس ليلة السبت. قلت له عن وظيفة، عن مكافأة. |
Bunu imzalamakla, McManus'un cesedini ailesine teslim etme kararı almış olduk. | Open Subtitles | تُوقّعُ هذا، و نَستعدُّ لاعادة جسد " مكمانوس " إلى عائلتِه |
Siobhan McManus'a az önceki işiyle ilgili birkaç soru sormak istiyoruz. | Open Subtitles | سيوبهان مكمانوس ؟ نريد ان نسألها بعض الاسئلة ؟ حول الّه لعبت عليها اليوم ؟ |
Adım David Williams, bu da meslektaşım, Clare McManus. | Open Subtitles | اسمي ديفيد وليامز, هذا هو زميلي, كلير مكمانوس, |
Dr. McManus'a mesaj atıp cuma 2:30'daki randevumu sana vermelerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى نص الدكتور مكمانوس وأقول لها أنك لن تتخذ بلادي مكانة 02: 30 الجمعة التعيين. |
Dr.McManus arkadaş olduğumuzu gördüğü zaman sana olası en iyi tedaviyi sağlayacaktır. | Open Subtitles | حسنا، إذا كان يرى الدكتور مكمانوس أننا أصدقاء، وقالت انها سوف تعطي لك أفضل علاج ممكن. |
Dr. McManus benimle ilgilenmeyi kabul eden tek doktor. | Open Subtitles | الدكتور مكمانوس هو آخر من الدرجة الاولى الطبيب الذي سوف يراني. |
Senin hastalığımı umursamadığını biliyorum ama Dr. McManus yeminli bir doktor, eminim ki | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لا تهتم بأني مريضة، لكن الدكتور مكمانوس أقسم اليمين، وأنا واثق |
Dr. McManus buraya geldiği zaman semptomlarımı ona anlatacağım. | Open Subtitles | عندما يحصل الدكتور مكمانوس هنا، أنا أقول ستعمل لها أعراض بلدي. |
Dr. McManus ve ben artık görüşmeyeceğiz. | Open Subtitles | الدكتور مكمانوس وأنا لا تعد رؤية بعضهم البعض. |
Hey, McManus, ben de seni bekliyordum. | Open Subtitles | مهلاً ، مكمانوس, لقد كُنت أنتظرك |
McManus, burada neler dönüyor? | Open Subtitles | , مكمانوس ما الذي يحدث هنا ؟ |
Bana güven McManus, bir gözünü kaybedersen, taşakların tekmelenirse, suratına sıçılırsa... değişik bir adam oluyorsun. | Open Subtitles | ثق بي، (مكمانوس)، عندما تفقد عيناً، تُركل تحت الحزام، يمتلئ وجهك بالغائط، |
McManus sen de sağduyulu bir adamsın ama kaybolmuşsun. Öyle mi? | Open Subtitles | (مكمانوس), أنت رجل منطقٍ أيضاً، لكنك تُهت. |
Bu McManus'tan Glynn'e yazılmış takas şartlarını anlatan mektup. | Open Subtitles | هذه رسالة إلى (غلين) من (مكمانوس) يشرح فيها التبادل. |
McManus, Em City'e dönmeye hazırım. | Open Subtitles | (مكمانوس), أنا مستعدٌ للعودة إلى (إم سيتي). |
Olayın araştırılması için McMannus'a gidip spor salonunda olmuş olabilecekleri anlatacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى (مكمانوس), وأخبره بما حدث في الصالة، -ليبدأ التحقيق. |