| Avuç dolusu tozu havaya atıyorlar, beyaz Hintli elbiselerini yavaşça renge bürüyorlar. | TED | ومع كل حفنة من المسحوق تلقى في الهواء، تخضب ملابسهن البيضاء بالألوان. |
| Her akşam kızlarla elbiselerini çıkarmasınlar diye savaş yapıyoruz. | Open Subtitles | كل ليلة, نخوض معركة لكي نمنع هؤلاء البنات من أن يخلعوا ملابسهن بالكامل |
| Hayır, değil. Kadınlardan hoşlanıyorum. Onların kıyafetlerini giymek beni onlara daha yakın hissettiriyor. | Open Subtitles | كلا، إطلاقاً، أحب النساء إرتداء ملابسهن يشعرني بأني أقرب إليهن |
| İlk olarak, siyahi kızların saç şekilleri ve kıyafetlerini hedef alan ilke ve uygulamaları derhâl sonlandırmalıyız. | TED | حسنًا، لأمرٍ واحد، يعني هذا أنه علينا أن نوقف فورًا الشرطة والممارسات التي تستهدفُ الفتيات السُود لتسريحة شعرهن أو ملابسهن. |
| Onları annen işe aldı Gordon. Üniformalarını bile tasarladı. | Open Subtitles | أمك هي من وظفتهن يا (غوردن) حتى أنها صممت ملابسهن. |
| Sen onları soyunup küçük bir keçi kurban etmeye davet ettin. | Open Subtitles | لقد دعوتهم لخلع ملابسهن وللتقدم بوقاحه اكثر |
| İç çamaşırlarını çıkarıyor ve onları arabaya koyup... çarpışmayı bekliyor. | Open Subtitles | انه يترك ضحاياه في سيارة بدون ملابسهن الداخلية و ينتظر ان يتم صدمهم |
| Şey, şu TV reklamında çıkıyor ve bir kulübü var orada kızlar elbiselerini çıkarıyor. | Open Subtitles | أنه يظهر في الأعلانات ويملك ذاك الملهى حيث الفتيات ينزعون ملابسهن |
| Bizim asıl elbiselerini çıkarmayan... erkeksi kızlar bulmamız gerek. | Open Subtitles | مانحتاجه هو مجموعة من الفتيات المسترجلات اللواتي لا يخلعن ملابسهن |
| Evet, resepsiyonda çalışan bazı bayanlar son zamanlarda elbiselerini ve takılarını yenilemişler ve Paige'in reçetelerini yanlışlıkla kopyalama alışkanlığı edinmişler. | Open Subtitles | حسنا , نعم بعض من السيدات التى تعمل فى المكتب الأمامى حدثوا من ملابسهن و مجوهراتهن مؤخرا |
| Ruby'nin sinifindaki kizlar ortam uygunsuz da olsa, her zaman en iyi elbiselerini giyerler. | Open Subtitles | فتيات من طبقة "روبي" دوماً يلبسن أفضل ملابسهن إذن لماذا لم تبقَ كما كانت عليه؟ |
| Pek çok kız kendi kıyafetlerini tasarlamayı sever. | Open Subtitles | معظم الفتيات يحببن تصميم ملابسهن الخاصة |
| kıyafetlerini parçalayıp onların üstüne attığını. | Open Subtitles | يمزقن ملابسهن ؟ ويرمين أنفسهن عليه ؟ |
| Benim eski arkadaşlarım buradan alırlar kıyafetlerini. | Open Subtitles | صديقاتي إشتروا ملابسهن من هنا |
| Sen onları soyunup küçük bir keçi kurban etmeye davet ettin. | Open Subtitles | لقد دعوتهم لخلع ملابسهن وللتقدم بوقاحه اكثر |
| Kızlara iç çamaşırlarından korktuğumu söylerim gitmemi istediklerinde iç çamaşırlarını gösterirler. | Open Subtitles | انا اخبر الفتيات انني اخاف من الملابس الداخلية وعندما يردن منيّ ان ابتعد عنهن يقمن بجعلي ارى ملابسهن الداخلية |