Bir tenis kortu vardı, daha doğrusu bir tenis kortunun hayaleti, çizgileri silinmiş ve filesi parçalanmıştı. | Open Subtitles | كان هناك ملعب تنس أو بالأحرى شبح لملعب تنس بعلامات أرضيه باهتة وشبكة متدلية |
Bu kadar şeye bir tenis kortu için katlandığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أننا مررنا بكل هذا لنحصل على ملعب تنس في النهاية |
Hatta o eskimiş tenis kortu yerinde duruyor mu diye bakabiliriz. | Open Subtitles | ونستطيع ان نرى اذا هل مازال ملعب تنس القديم موجود. |
Nasıl...? Bebeğim? Beni sonra ara bu evin havuzu ve tenis sahası var. | Open Subtitles | حبيبتي، اتصلي بي لاحقاً و لكن هذا المنزل فيه مسبح و ملعب تنس |
Yapılması için kullanılan çimento bir tenis kortunda kullanılana eş değer. | Open Subtitles | سيستهلك أسمنتاً بقدر ما يستهلكه ملعب تنس من الحجم الاعتيادي |
Hemen ekleyeyim eğer bu akşam tenis oynamak isteyeniniz olursa 36 adet çim kaplama tenis kortumuz bulunmakta. | Open Subtitles | أود أن أقول على وجه السرعة... إن رغب أي منكم بلعب التنس الليلة فإن لدينا 36 ملعب تنس عشبيّ منظم. |
Bir tenis kortu kapalı ve açık iki yüzme havuzu var. | Open Subtitles | هناك ملعب تنس و 2 حمام سباحة أحدهما خارجي و الآخر داخلي ... |
Bir zamanlar koca bir mülküm vardı... yüzme havuzu, tenis kortu, şelale. | Open Subtitles | لقد كان عندي مسكن كبير... . حمام سباحه, ملعب تنس,شلال مياه |
tenis kortu olan başka bir tanıdığımız yok. | Open Subtitles | -لم نعرف أحداً لديه ملعب تنس من قبل |
tenis kortu, çardak. | Open Subtitles | ملعب تنس ,أكواخ |
Tudor malikanesi, 7 odalı... 4 banyo, tenis sahası havuz ve 3 arabalı garajı var. | Open Subtitles | إنه قصر "تيوديور"، به سبع غرف أربع حمامات، به ملعب تنس مسبح، وثلاث كراجات. |
Bir kız tenis kortunda öldürüldü. | Open Subtitles | فتاة قتلت في ملعب تنس |
Yüzme havuzumuz, tenis kortumuz var. | Open Subtitles | لدينا مسبح و ملعب تنس |