| Hep bebeklerimizi sonsuza dek içimizde saklayamayacağımızı, battaniyelere sarıp koruyamayacağımızı düşündüm. | Open Subtitles | انا دائما ماكنت اظن انه لايمكنك الاحتفاظ به في الداخل ملفوفاً في بطانيته مثل الاطفال الصغار |
| Annenin sarıp sedir dolabına koyduğun yeşil boncuklu üstünü aldım. | Open Subtitles | الذي كان لأمك، الذي احتفظت به ملفوفاً في ورق رقيق في خزانة خشب الأرز خاصتك. |
| 500 yıldır sarılı durumda. Hava bozulmasına sebep oldu. | Open Subtitles | لقد كان ملفوفاً هكذا منذ 500 عام الهواء لا يناسبهم |
| Tanık az önce paketin sarılı olduğuna ifade etti. | Open Subtitles | لقد شهد للتو أن الطرد كان ملفوفاً. |
| Kordon hala küçük boynuna sarılıydı. | Open Subtitles | كان الحبل السريّ لا يزال ملفوفاً حول رقبتكِ |
| Üzerinde not yazılmış bir peçeteye sarılıydı. | Open Subtitles | كان منديلا ملفوفاً مع ملاحظة مكتوب عليه |
| İç çamaşırlarıylaydı, Battaniyeye sarınmıştı, nefes almak için savaş veriyordu. | Open Subtitles | كان بملابسه الداخلية ملفوفاً بالبطانية يكافح من أجل كل نفس |
| - Battaniyeye sarınmıştı. | Open Subtitles | -كان ملفوفاً بالبطانية |
| Hey, bakın köpek kulübesine sarılmış halde ne buldum. | Open Subtitles | أنتم، انظروا ماذا وجدت ملفوفاً حول بيت الكلب. |
| Annenin sarıp sedir dolabına koyduğun yeşil boncuklu üstünü aldım. | Open Subtitles | الذي كان لأمك، الذي احتفظت به ملفوفاً في ورق رقيق في خزانة خشب الأرز خاصتك. |
| Bir havluya sarıp, düşürmemek için kapı bölmesine sıkıştırdım. | Open Subtitles | -كان ملفوفاً في منشفة ، ومدسوس في رفّ الباب حتى لا أسقطه. |
| sarılı kundakta çocuğu vardı. | Open Subtitles | كان وليدها، ملفوفاً |
| Bunu maktulün bileğine sarılı buldum, Angie. | Open Subtitles | مرحباً يا (آنجي)، إذاً وجدتُ هذا ملفوفاً حول معصم الضحية. |
| Gazeteye sarılmış, küçük bir paket. | Open Subtitles | طرداً صغيراً ملفوفاً في جريدة. |
| Bir kumaşa sarılmış ölü kuşlar vardı. | Open Subtitles | الطائر الميت ملفوفاً بقماش |