ويكيبيديا

    "ملقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yatıyor
        
    • yatarken
        
    • duran
        
    • yatıyordu
        
    • yatıyordum
        
    • ölü
        
    Tamam Dan, lütfen yerde çürümüş bir şekilde yatıyor olma. Open Subtitles حسنا , دان لا اود ان اجدك ملقى على الارض
    Şimdiyse serilmiş yatıyor şurada. Bir dilenci bile eğilmez olmuş önünde. Open Subtitles وها هو الآن ملقى هنا، وليس هناك أي فقير مضطر لأن ينحني له
    O yerde bilinci yarı açık halde yatarken, kimse müdahale etmeye cesaret edemedi. Open Subtitles لم يجرأ أحد على علاجه وهو ملقى بنصف وعيه على الأرض
    Yok, dükkandan süt almış sonra dışarıya çıkmış bir müşteri onu yerde yatarken bulmuş. Open Subtitles لا، لقد كان في المحل يشتري بعض الحليب أو أياً كان وبعد خروجه بدقيقة وجده زبون آخر ملقى هنا
    - Yerde onların arasında duran, sadece bir silah bulundu. Open Subtitles ،فقط بندقية واحدة وُجِدت ملقى على الأرض بينهم
    Tam burada yatıyordu işte! Boğazından kan fışkırıyordu ve kan çalkalanıyordu falan. Open Subtitles كان ملقى هنا، كان الدم يخرج من عنقه، لقد كان يغرغر
    Savunmasız hâlde yerde yatıyordum. Open Subtitles لقد كنت ملقى على الأرض لم استطع الدفاع عن نفسي
    Belki daha az değil... ama onun... kafasını ellerimin arasına alıp, kılıcımı ölü bedeninden çekip çıkaracağım! Open Subtitles وربما فعلت أكثر من ذلك سأمسك رأسه في يدي رأسه الذي سأقطعه بيدي و جسده سيكون ملقى أمامي
    Lavuk yolun ortasında yatıyor ama benim eleman Tri her şeyi hallediyor.. Open Subtitles ذلك الزنجي ملقى على الأرض ، مغطّى ببقع الدم
    Tamam ama yolun ortasında bisikletiyle yerde yatıyor, ...etrafta başka bir şey göremiyor musunuz? Open Subtitles حسناً، لكنه الآن ملقى على الطريق مع الدراجة، ولا يُمكنك أن ترى أي شيء آخر بالجوار؟
    Babam tekrar rahatsızlandı, merdivenlerde yatıyor. Open Subtitles لقد سأت حالته مرة اخرى انه ملقى عليه بالدرج
    Kör talih, kımıldayamıyor, eski bir çuval gibi yerde yayılmış yatıyor. Open Subtitles رديء الحظ ، لا يستطيع التحرك . انه ملقى على الأرض ككيسة نفايات .
    Yerde yatarken bile eğilip yumruklamaya devam etti öyle mi? Open Subtitles حتى وبينما هو ملقى على الأرض، أمتأكد بأنه إنحنى ليستمر في لْكم الرجل
    Şoförün biri sizi yolun kenarında yatarken görmüş ve 911'i aramış. Open Subtitles رآك درّاج ملقى على جانب الطريق فاتصل بالطوارئ
    Bir şey yapmam lazım ve sen hasta yatağında yatarken yapamam. Open Subtitles ولا يمكنني فعله وانت ملقى في سلرسر المشفى
    Yolda yatarken mi kelepçelediniz? Open Subtitles هل كان عليكم أن تقيدوه عندما كان ملقى على الرصيف هناك؟
    Evimin arkasındaki sokakta duran bir beşik var. Open Subtitles تعرفين , هناك واحد ملقى في زقاق خلف بيتي
    Ve kadının yanında kanlı kanlı duran bıçağın var. Open Subtitles ووجدنا سكينك الخاص ملطخ بالدماء ملقى تماماً بجانب جثة الزوجة
    Onu ilk gördüğümde kaldırımda yatıyordu, vurulduğunu sanmıştım ama vücudunda sadece bu sıyrık yaraları var. Open Subtitles أول ما رأيته ملقى على الرصيف أفترضت أنه مصاب لكن الخدش على الجرح كانت الإصابة الوحيدة التي ضربته
    Kocamla odasına koştuk ama oraya geldiğimizde bebeğim yerde bilinçsiz yatıyordu. Open Subtitles أسرعنا أنا و زوجي لغرفته لكن, في الوقت الذي وصلنا له هناك كان ابني ملقى على الأرض فاقدًا الوعي
    Kendi kusmuğumdan oluşan bir havuzda yatıyordum. Open Subtitles كنت ملقى في بركة من قيئي
    Orada öylece yatıyordum. Open Subtitles كنت ملقى هناك
    Ben sadece onun kendi biriminde ölü bulunduğunu biliyorum. Open Subtitles كل ما أعرفه أنهم وجدوه ملقى على الأرض في مكانه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد