Çevrede kâr edecek bir şey olmadan kim mülk alır ki? | Open Subtitles | من يشتري ملكيه من دون أخذ صوره عن المحيط الذي يحيطها؟ |
Tamam millet bu çalışmanız gerçekten güzel fakat burası özel bir mülk. | Open Subtitles | حسنا ,كل شخص فيكم انا احترم رأيكم لتحرير الارض لكن هذا الموقع ملكيه خاصه |
Orası özel bir mülk. Telsizi nereden buldun? | Open Subtitles | هذه ملكيه خاصه من أين حصلت على جهاز اللاسلكى |
Avcı kulübemde kalacaksın. Bu gece, Kraliyet ailesi olarak seni ağarlayacağız. | Open Subtitles | ستقيم الليله فى كوخ الصيد الخاص بى سنقدم لك وجبة عشاء ملكيه |
Flavia Kraliyet evinin bir prensesi. | Open Subtitles | إن فلافيا أميره من سلالة عائله ملكيه و ليس لديها أى خيار |
Gitmeden yumurta için makbuz imzala. O artık devlet malı. | Open Subtitles | يجب أن توقع على إيصال بهذه البيضه قبل ذهابك انها ملكيه حكوميه الآن |
Tüm iç çamaşırlarım gibi o defter de "Sheldon Cooper'ın malıdır." | Open Subtitles | مثل كل ملابسي الداخليه، مكتوب علي هذا الدقتر ملكيه شولدون كوبر |
Bazı gruplar, tekrar eden telif hakkı korumasının Anayasayı hazırlayanların karşı çıkacağı türde daimi bir telif hakkına yol açtığını söyleyerek çeşitli kongre kararlarını iptal ettirmek istedi. | Open Subtitles | هناك من يذهبون إلى القول أن الحمايه المتكرره لحقوق الملكيه الفكريه تمثل بالنهايه حق ملكيه فكريه دائم |
Sentetikler sadece mülk. Buna karsi bir durum yok. | Open Subtitles | الألات هي ملكيه ليس الا لا توجد قضيه لمناقشتها |
- Başlar aşağı! - Uzaklaşın burdan! - Burasının özel bir mülk olduğunu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | ابتعدوا عن هنا - هل تعرفون ان هذه ملكيه خاصه - |
Litchfield federal mülk olmaya devam edecek. | Open Subtitles | ستبقى "ليتشفيلد" ملكيه فيدراليه |
O da "Burası özel bir mülk" dedi. | Open Subtitles | "رد : "هذه ملكيه خاصيه |
- Burası özel bir mülk. - Ne yapacaksın? | Open Subtitles | تباً لك - هذه ملكيه خاصه - |
Özel mülk. | Open Subtitles | ملكيه خاصه |
Londra'da, Kraliyet ziyareti için bulunduğu bir sırada, birgün beni işten arayıp, bana, bir yarı-prensle karşılaştığını, ve eve geri dönmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | وبينما كانت في لندن في زياره ملكيه اتصلت بي بالعمل واخبرتني قابلت شبه امير هناك ولن تعود للبيت |
Kraliyet kanından doğmadık ama öyleymiş gibi muamele edildik. | Open Subtitles | لم نولد بدماء ملكيه ولكننا نُعامل بنفس الطريقة |
Kraliyet ailesi olacak sadece, ve Bash'in işi var, size iyi eğlenceler. | Open Subtitles | انها ملكيه,وباش لديه عمل هذا المساء,على كل استمتع |
Evde bazılarınızın bilgisayarı olduğunu biliyorum ama bunlar okulun malı. | Open Subtitles | اعرف ان بعضكم لديه كمبيوترات فى المنزل ولكن هذه ملكيه خاصه للمدرسه |
Üzgünüm, verdiği hasar kar sılanana kadar robotunuz kumarhanemizin malı olarak kalacak. | Open Subtitles | اسف,ولكن انسانك الالى ملكيه لهذا الكازينو حتى يتم الاعتناء بالخسائر |
Oturun! Bu New York şehri malı! | Open Subtitles | اهدأوا , تلك ملكيه لمدينه نيويورك |
Elçilik görevleri sırasında alınan her türlü hediye ve andaç, Birlesik Devletler malıdır. | Open Subtitles | أي هدايا أة تذكارات تم تسلمها أثناء عمل في مهام السفاره هي ملكيه للولايات المتحده |
O dizüstü bilgisayar devlet malıdır. | Open Subtitles | الحاسب الحاسب ملكيه لحكومه الولايات المتحده |
Eşek şakalarının bir telif hakkı yok ki. Belki de bu işte, senden daha iyiyim. | Open Subtitles | فلا حق ملكيه لك في المقالب لعلي أفضل منك في ذلك |