Arabanın onun olduğuna inanmamı sağlayan birkaç şey söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بعض الأشياء التى قادتنى لأصدق أن السيارة ملك له |
Su bendini ortak kullanıyoruz ve bentten çitlere kadar olan arazi onun. | Open Subtitles | نتشارك في الخزان وكل شئ من هناك حتى السور ملك له |
ama, tabiki, sanki mekan onun gibi yürüyordu. | Open Subtitles | ولكنه اقحم نفسه وكان المكان ملك له |
Arabalar onun değildi. | Open Subtitles | ليست كلها ملك له |
Ama hayat, onun hayatıydı. | Open Subtitles | و لكن حياته ملك له |
Harita onun degil ki! | Open Subtitles | الخريطه ليست ملك له |
Kalan bölüm onun. | Open Subtitles | والنصف الاخر ملك له |
Beni onun malıymışım gibi alıkoydu. | Open Subtitles | احتفظ بي كأني ملك له |
Ben onun yaratığıyım. | Open Subtitles | أنا ملك له |
Kız onun malı resmen. | Open Subtitles | هي ملك له |