ويكيبيديا

    "مليئة بالناس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • insanlarla dolu
        
    • dolusu insan
        
    • İnsan dolu bir
        
    • insan dolu
        
    • sürü insan
        
    • dolusu insanı
        
    Böyle insanlarla dolu bir salonda herkesin dikkatini bana vermesi gibisi yok. TED لا شيء يضاهي وجودي في غرفة مليئة بالناس هكذا، حيث تمنحونني جميعًا انتباهكم.
    Hapishaneler doğruyu söyleyen masum insanlarla dolu. Open Subtitles السجون مليئة بالناس الأبرياء لأنهم قالوا الحقيقة
    Biliyorsun, burası birbirine kötülük yapan insanlarla dolu. Open Subtitles كما تعلم هذه المنطقة مليئة بالناس الذين يقومون بأعمالٍ شريرة لبعضهم البعض
    Ve bir oda dolusu insan senin initharın eşiğinde olduğunu düşünüyor. Open Subtitles وعلى سبيل المصادفة , غرفة مليئة بالناس الذين يفكّرون باستمرار في الإنتحار.
    insan dolu bir Acil Servis var. Open Subtitles لدينا غرفة طوارئ مليئة بالناس الجوعى.
    Bu insan dolu odada oturup da "p"li kelimeyi söylemek de istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أجلس بغرفة مليئة بالناس وأقول كلمة " ق "
    - Yapabilirim! - Ama ilgilenmem gereken bir sürü insan var. Open Subtitles لدي غرفة مليئة بالناس لأقابلهم
    Sonra aniden eline tabanca alıp, bir oda dolusu insanı karşısına alıyor ve içlerinden birini de vuruyor. Open Subtitles يفقد صوابه، ومع مسدس يسيطر على غرفة مليئة بالناس ويطلق على أحدهم
    Evet, neredeyse insanlarla dolu bir odaya bizim sihirli maruz. Open Subtitles أجل ، كدت تكشفين سحرنا في غرفة مليئة بالناس
    - Bu oda, bir FBI ajanının seni öldürmek istediğine inanmaya hazır insanlarla dolu. Open Subtitles لديك غرفة مليئة بالناس هنا مستعدين للتصديق ان عميل اف بي اي قد حاول قتلك
    Hastaneler ölmek üzere olan insanlarla dolu, Doktor. Open Subtitles هنالك مستشفيات مليئة بالناس التي تتوفى، أيها الطبيب
    İnsanlarla dolu bir uçağa kasırganın vurduğunu düşünsene tam ortadan. Open Subtitles لوجود إعصار يضرب طائرة مليئة بالناس مباشرة في وسط... أعني،
    Resepsiyonum buradan beni öneren insanlarla dolu. Open Subtitles لدي قاعة إستقبال مليئة بالناس الذين يدعوا بأنهم تم إرسالهم عن طريق هذه العيادة
    Bir daha uçaklarından biri düştüğünde insanlarla dolu olacak. Tamam. Open Subtitles في المرّة القادمة التي تسقط فيها إحدى طائراته من السماء، ستكون مليئة بالناس.
    Bu gemi en az senin kaybettiğin kadarını kaybeden insanlarla dolu. Open Subtitles هنا سفينة كاملة مليئة بالناس الذين فقدوا بقدر مافقدت انت
    Bir zamanlar... insanlarla dolu bir krallık varmış. Open Subtitles كان يا ما كان. كانت هناك مملكة مليئة بالناس.
    Ama geri kalanlar -- bu oda gezegenin geleceği hakkında tutkulu olan insanlarla dolu, ama biz bile iklim değişikliğini etkileyen enerji kullanımına aldırış etmeyen insanlarız. TED و لكن البقية منا -- هذه غرفة مليئة بالناس الشغوفيين بمستقبل هذا الكوكب و نحن حتى لا نلقي بالاً إلى استخدام الطاقة الذي يقود التغير المناخي
    İnsanlardan bahsediyorsun, bir ülke dolusu insan, evinde tek başına korkudan ölmek üzere oturuyor, tamam mı? Open Subtitles انت تتحدث عن الناس البلاد مليئة بالناس يجلسون في بيوتهم وخائفون انهم لوحدهم
    Şu anda bize ihtiyacı olan bir şehir bir şehir dolusu insan var. Open Subtitles ... هنالك مدينة , مدينة مليئة بالناس ناس آخرون يحتاجون إلى مساعدتنا الآن
    İnsan dolu bir odaya ölümcül bir gaz saldım. Open Subtitles أغرفت غرفة مليئة بالناس بالسموم القاتلة
    İnsan dolu bir odaya ölümcül bir gaz saldım. Open Subtitles أغرفت غرفة مليئة بالناس بالسموم القاتلة
    Yanda bir sürü insan var. Open Subtitles هناك غرفة مليئة بالناس بالجوار
    Tru, bir otobüs dolusu insanı kurtardık. Buradaki işimiz bitti. Open Subtitles (ترو ) لقد أنقذنا حافلة مليئة بالناس لقد إنتهى عملنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد