Bir milyar dolardan fazlası hâlihazırda tüketim ürünleri biyofabrikasyonu yapan start-up'lara yatırıldı. | TED | تمّ استثمار أكثر من مليار دولار في الشركات الناشئة التي تصنّع المنتجات الاستهلاكيّة حيويًّا. |
Tabakalar ve bir milyar dolardan fazla para kamyonda pres makinesinin yanına yüklenmiş olacak. | Open Subtitles | سيتم تحميل الصفائح المعدنية و أكثر من مليار دولار في الجزء الخلفي من الموقع |
11 Eylül'den sonra devlet anlaşmalarından iki milyar dolardan fazla kâr etti. | Open Subtitles | بعد أحداث 11 سبتمبر فاز بأكثر من 2 مليار دولار في العقود الحكومية فهو وطني جداً |
Bu her sene elektrik üzerine 40 milyar dolar kayıp ve iyi nir etkisi yok ama iklim değişikliğinde payı var. | TED | و هذا يهدر 40 مليار دولار في العام على كهرباء لا تساهم في استمرار وجودنا و لكن تساهم في التغير المناخي |
Ayrıca, petrol, gaz ve yenilenebilir enerji için yılda yaklaşık 650 milyar dolar ödenek ayırıyoruz. | TED | أنفقنا كذلك حوالي 650 مليار دولار في السنة كدعم حكومي للنفط والغاز والطاقة المتجددة. |
Yaklaşık 300 milyar dolarlık kısmı sadece Kuzey Amerika'da. | Open Subtitles | ما يقارب الـ 300 مليار دولار في أمريكا الشماليّة فقط. |
Yani ne yapmamız gerektiği konusunda gerçek ortaya çıktığı taktirde, ortadan kaldıracağınız yıllık 200 milyar dolarlık değeri olan bir endüstri. | Open Subtitles | ما أعنيه، أن هذه صناعة تعادل 200 مليار دولار في العام، التي أنت ستنهيها إذا ماظهرت الحقيقة حول ما نحتاج للقيام به. |
ABD kâr amacı gütmeyen sanat endüstrisi ekonomik faaliyette 166 milyar dolardan daha fazla üretiyor, 5,7 milyon insan istihdam ediyor ve 12,6 milyar dolar vergi geri ödemesi oluyor. | TED | صناعة الفنون الأمريكية غير الربحية تولّد أكثر من 166 مليار دولار في النشاط الاقتصادي، فهي توظّف 5.7 مليون شخص وتعيد 12.6 مليار دولار كعائدات الضرائب. |
Birleşik Devletler'de şirketler, sadece 2017 yılında satışlardan 351 milyar dolar kaybetti. | TED | في الولايات المتحدة الأمريكية، تخسر الشركات 351 مليار دولار في البيع فقط بـ 2017 |
Bana orada olup yılda bir milyar dolar kazanacağınızı söylüyorsanız -- bu inanılır değil. Yani iki taraf da olması lazım. | TED | و إخباري بأنك ستكون موجودا لتحقيق مليار دولار في العام -- هذا غير قابل للتصديق. لذا يجب أن يستوفي الأمر الجانبين. |
Kömür ve petrol endüstrileri geçen yıl temiz kömür fikrini yaymak için çeyrek milyar dolar harcamışlardır; bu zırvalıktır. | TED | وقطاع صناعة الفحم والبترول صرفوا ربع مليار دولار في تقويم السنة الماضية يروجون للفحم النظيف، الذي هو تناقض. |
New York'ta yayınladığımız son raporda ise bu 320 milyar dolarlık pazardan en fazla gelir elde eden grupların suç çeteleri ve karteller olduğunu kanıtladık. | TED | وفي التقرير النهائي الذي أطلقناه لتونا في نيويورك، أظهرنا أيضاً أن الجهات المستفيدة من ال 320 مليار دولار في سوق المخدرات هم عصابات المجرمين. |
Gayrimenkul imar şirketi sahibi Bill Anderson Miami'de bir yerlerde olacak milyar dolarlık bir imar projesini duyuracak. | Open Subtitles | (سيعلن رجل العقارات المشهور (بيل أندرسون عن مشروع تطوير بقيمة مليار دولار "في مكان ما في وسط مدينة "ميامي |
Tamam, Orton-Geo, Dale Tanner yüzünden yarım milyar dolarlık anlaşma kaybetti. | Open Subtitles | حسناً، خسرت شركة (أورتن جيو) نصف مليار دولار في العقود بسبب (دايل تانر). |