Geçmişim tek soruluk değil, milyonlarca soru var. | Open Subtitles | ماضيي لَيس سؤال واحد فقط؛ إنه مليون سؤال. |
Sormak istediğim milyonlarca soru var ama gemiye dönene kadar bekleyebilirler. | Open Subtitles | حسن، لديّ حوالي مليون سؤال أودّ طرحه عليكم ولكن بالإمكان تأجيلها حتّى نعيدكم للناقلة |
Sormak istediğim milyonlarca soru var ama gemiye dönene kadar bekleyebilirler. | Open Subtitles | حسن، لديّ حوالي مليون سؤال أودّ طرحه عليكم ولكن بالإمكان تأجيلها حتّى نعيدكم للناقلة |
Çünkü ne zaman gözlerimi kapatsam kafamda milyonlarca soru dönüp duruyor. | Open Subtitles | هذا لأنه في كل مرة أغلق فيها عيناي يصبح هنالك مليون سؤال يجري في عقلي |
Hayatım, aklında dolanan milyonlarca soru olduğuna eminim ama madem öyle yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | عزيزتي, أنا متأكد أنه لديك مليون سؤال لكن تعرفين ما الذي عليك فعله |
Hayatım, aklında dolanan milyonlarca soru olduğuna eminim ama madem öyle yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | عزيزتي, أنا متأكد أنه لديك مليون سؤال لكن تعرفين ما الذي عليك فعله |
Tıpkı benim gibi aklında milyonlarca soru olduğunu biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنصت، أعرف أن لديك مليون سؤال وأنا كذلك، اتفقنا؟ |
Bak, kafanda milyonlarca soru olduğunu biliyorum, benim de var, tamam mı? | Open Subtitles | أنصت، أعرف أن لديك مليون سؤال وأنا كذلك، اتفقنا؟ |
Bu küçük hayat kurtarıcıyla ilgili milyonlarca soru sorabilirim. | Open Subtitles | لديّ مليون سؤال حول هذا المُنقذ |
Tıbbi geçmişimle ilgili milyonlarca soru sordu. | Open Subtitles | لقد سألنى مليون سؤال حول تاريخى المرضى |
Benim, Maya'nın ve Nate'in hakkında sana milyonlarca soru soracaklar. | Open Subtitles | سوف يقومون بسؤالك مليون سؤال .. عن |