Öldüğü gün ikinizin yol boyunca tartıştığınızı söylediler. | Open Subtitles | و قالوا بأنكما تشاجرتما طوال الوقت حتى يوم مماتها |
Öldüğü gece büyük bir anlaşmanın pazarlık aşamasındaymış. | Open Subtitles | لقد كانت تُفاوض في صفقة كبيرة ليلة مماتها. |
Hatice'nin yaşamında tek eşli olan Muhammed onun ölümünden sonra, belli aralıklarla bir kaç kadınla evlendi. | Open Subtitles | كانت خديجة الزوحة الوحيدة لمحمد فى حياتها ولكن بعد مماتها تزوج عددا من النساء |
Elimizde, ölümünden iki gün sonra çekilmiş görüntüler var. | Open Subtitles | لدينا صور للضحيّة بعد أكثر مِن يومين على مماتها. |
Ne yazık ki, bu öldükten sonra veriliyor. Ancak, küçük bir kızı var. | Open Subtitles | لسوء الحظ بأنها نالت الجائزهـ بعد مماتها ولكن توصلت الى ابنتها الصغرى |
Ne yazık ki, bu öldükten sonra veriliyor. Ancak, küçük bir kızı var. | Open Subtitles | لسوء الحظ بأنها نالت الجائزهـ بعد مماتها ولكن توصلت الى ابنتها الصغرى |
Bence, ölmeden bir hafta ya da on gün önce doğum yapmış. | Open Subtitles | ففي رأيي أن هذه المرأة انجبت بفترة أسبوع أو 10 أيام قبل مماتها |
- Annem bu şarkıyı ölene kadar çalardı. | Open Subtitles | أمي كانت تستمع لهذه الأغنية حتى مماتها. |
Laura'nın Öldüğü gece, Ben Horne'un bürosundan telefonu açan da Leland'dı. | Open Subtitles | "ليلند" هو من أجرى تلك المكالمة من مكتب "بين هورن" إلى "لورا" ليلة مماتها. |
Öldüğü güne dek kayboluşu hakkında hiç konuşmaz. | Open Subtitles | لم تتكلم عن إختفائها حتى مماتها |
Sanırım bu inancı Öldüğü güne kadar doğru kıldı. | Open Subtitles | .. أعتقد انها آمنت بذلك حتى يوم مماتها |
Öldüğü gün verilmiş. | Open Subtitles | أعطيت لها يوم مماتها |
Birkaç klinik araştırması için ölümünden sonra kan örneği alınmış. | Open Subtitles | أخذوا عينات من دمها قبل مماتها من أجل بعض التجارب السريرية |
Bayan Howell, ölümünden altı ay önce Page Forrester'ın sizinle bütün ilişkisin kestiği doğru değil mi? | Open Subtitles | أليس صحيحا سيّدة (هاول) أنه قبل مماتها بستة أشهر قامت بقطع علاقتها معك؟ |
Ve eski eşi, Eartha Kitt, bunu zamansız ölümünden önce kaydetti. | Open Subtitles | وزوجته الأخيرة (إيرثا كيت) سجلت هذا الشريط قبل مماتها |
öldükten sonra etrafta dolaşamaz öylece. | Open Subtitles | لا يمكن أن تتجوّل بعد مماتها. |
Geçen hafta biri bana annemin, ölmeden yıllar önce bir arkadaşına yazdığı mektupları gönderdi. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي شخص ما أرسل لي رسالة كتبتها أمي لصديق لها سنوات قبل مماتها |
O kızın da ölmeden önce bir çocuğu olmuş biliyor musun? | Open Subtitles | ألم تعلم بأنها حظت بطفلٍ قبل مماتها ؟ |
evlat acısı ölene kadar geçmez. | Open Subtitles | وهو ألم ستحمله الأم حتى مماتها. |