Maalesef ki sen o sırada reçeteli ilaç kullanıyordun Bu da demek oluyor ki onun ifadesini reddetmek için seni konuşmaya çıkaramayız. | Open Subtitles | للأسف، كنتِ تحت تأثير حبوب طبية وقتذاك، مما يعني أننا لا نستطيع استدعاءك للشهادة لدحض شهادته. |
Bu da demek oluyor ki bu şapşal şeyi aradan çıkarırsak okyanus şehrini daha net görebilirsiniz. | Open Subtitles | مما يعني أننا لو استطعنا إبعاد هذا الغبي عن الطريق سيمكنكم رؤية المحيط بوضوح تام |
Çünkü bu hızla, Ubient Yazılım üç gün içinde yok olacak, Bu da demek oluyor ki bütün mali desteğimizi kaybedeceğiz, casus yazılım programımızdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | لأنه بهذا المعدل سوف تختفى يوبيينت من الوجود فى ثلاثة أيام مما يعني أننا سنفقد كل الدعم المالي بدون الحاجة لذكر برنامج التجسس الخاص بنا |
yani sana canlı ihtiyacımız var. Kendini şanslı olarak say. | Open Subtitles | مما يعني أننا نحتاج إليك حيّة، اعتبري نفسك سعيدة الحظّ. |
Muazzam bir rakam gibi duruyor, fakat Avrupa Birliği'nin nüfusu 550 milyon yani her 2 milyon Avrupalı başına bir mülteciden söz ediyoruz. | TED | يبدو العدد ضخما، ولكن يبلغ عدد سكان الاتحاد الأوروبي قرابة 550 مليون شخص، مما يعني أننا نتحدث عن شخص على 2000 شخص أوروبي. |
Kesinlikle. ki bu da ne istediklerini öğrenmemiz gerekiyor demek. | Open Subtitles | بالضبط، مما يعني أننا يجب أن نتكتشف مايريدونه |
Bu da, eğer hepsini içmek istiyorsak, ...yemekten önce içmemiz gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أننا سنضطر للشرب قبل العشاء إذا أردنا أن نشرب أي شيء |
...Bu da demek oluyor ki, karşımıza her çıkanı gebertmek zorundayız. | Open Subtitles | مما يعني أننا يجب أن نقتل كل شخص نراه |
Bu da demek oluyor ki, diğerleri daha adım atmadı. | Open Subtitles | مما يعني أننا ننتظر خطوته القادمة |
Bu da demek oluyor ki kime bulaştırdı bilmiyoruz. | Open Subtitles | مما يعني أننا لانعلم من أصابَ أيضاً |
Dünyada şeffaf güç ilişkileri yok, çalışan küresel yönetişim mekanizmaları yok cezasız kalma ve öngörülememezliğin hüküm sürdüğü bir durumda yaşıyoruz. Bu da demek oluyor ki çok fazla daha insan acı çekecek, özellikle çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilenler. | TED | لا توجد علاقات واضحة للقوة في العالم، لا توجد آليات حوكمة عالمية تعمل بشكل جيد، مما يعني أننا سنعيش في وضعية حيث يُهيمن الإفلات من العقاب وعدم القدرة على التنبؤ وهو ما يعني معاناة أشخاص أكثر فأكثر، تحديداً أولئك النازحين بسبب النزاعات. |
Bu derste, şu deneysel gerçeği hatırlatacağız: ne zaman biri ışık hızını ölçmeye kalksa aynı şu sonucu buluyor: saniyede 299,792,458 metre, Bu da demek oluyor ki, ışığı uzay-zaman grafiğimizde gösterdiğimizde, dünya çizgisi her zaman aynı açıda olmak zorunda. | TED | في هذا الدرس، سنضيف حقيقة تجريبية واحدة أنه وفي أي وقت يقوم أحد ما بقياس سرعة الضوء، سيحصل على الجواب نفسه: 299,792,458 مترًا في كل ثانية، مما يعني أننا عندما نرسم الضوء على مخطط الزمكان خاصتنا، يجب أن يكون لخط العالم خاصته الزاوية نفسها دومًا. |
Bu da demek oluyor ki, Ramal olmadan çıkıyoruz. | Open Subtitles | مما يعني أننا سنخرج بدون (رمال). |
Bu da demek oluyor ki, Ramal olmadan çıkıyoruz. | Open Subtitles | مما يعني أننا سنخرج بدون (رمال). |
yani yeşil ve pembe renkte sadece 6 kenar kübüne daha ihtiyacınız var. | TED | مما يعني أننا نحتاج 6 مكعبات إضافية من الحواف باللون الأخضر والأرجواني. |
Bunu idrak etmek için önümüzde 70 yıl ve fazlası yok. yani yeni bir şey bir şey denemeliyiz ve bu farklı bir şey olmalı. | TED | لم يعد بوسعنا الانتظار سبعين عاما لنجد حلول جديدة، مما يعني أننا بحاجة لتجربة طرق جديدة ومختلفة. |
Çünkü bu teknolojiler hâlâ daha tıbbi uygulamalarla sınırlıydı; yani sağlıklı değil hasta beyinleri inceliyorduk. | TED | لأن هذه التقنيات كانت لا تزال تقتصر على التطبيقات الطبية، مما يعني أننا كنا ندرس أدمغة مريضة، وليست أدمغة سليمة. |
Bu da diğerleri seni taklit edecek demek, ki bu da iyi birşey. Ben bunlardan çok yaptım. | Open Subtitles | مما يعني أننا نحاول جعل الآخرين مثلكِ، وذلك أمر حميد |
ki bu da bireysel emeklilik desteği alamayacağız anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أننا لن نطابق 401 من المساهمات |
Bu da cinayet silahını yanlış evde aradığımız anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أننا نبحث عن سلاح جريمة في منزل خاطئ |
Bu da kostümleri yapması için ümitsizce birine ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أننا في حاجة ماسة لمن تصمم الأزياء |