Şimdi bakın, eğer benim için yemek getirmediyseniz, mülkümden defolup gidin. | Open Subtitles | إذا اسمعوا.. إذا لم يكن لديكم اي طعام لي فعليكم مغادرة ممتلكاتي |
O zaman seni kaya tuzu ile dolu fişek ile vurmadan önce mülkümden defol seni serseri. | Open Subtitles | إذن ، أخرج من ممتلكاتي قبل أن أفجرك بملح صخري |
Arkamda durup, şu an eşyalarımı parçalayan psikopat kadına yalan söylememe yardım ettiniz. | Open Subtitles | وقفتم بجانبي, وساعدتموني كذبتم على امرأة مجنونة والتي تقوم الآن بتدمير كل ممتلكاتي. |
Sokakta, mağazada veya benim özel mülkümde, ama neden sadece bir imzayla mutlu oluyorsunuz? | Open Subtitles | على الشوارع , في المتجر أو في ممتلكاتي الخاصة لكن لماذا تسعد بتوقيع فقط ؟ |
Güzel, malımı geri almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | جيد ، حان الوقت لأستعيد ما هو من ممتلكاتي |
Cevap vermemiş olmamın sizi mülküme sürükleyecek kadar muğlakta bırakmasından özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة أن عدم أستجابتي كانت غامضة بما فيه الكفاية لتستدرجك إلى ممتلكاتي |
Benimle gel de mülkümden sepetlemek için onu nasıl patakladığımı seyret. | Open Subtitles | حقا ؟ حسنا، لماذا لا تأتي و تشاهدني وأنا ركله مؤخرته الذكية من ممتلكاتي ؟ |
mülkümden uzak durmanızı yoksa sonunun kötü olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكم أن تبقوا بعيداً عن ممتلكاتي أو ستدفعون الثمن غالياً |
mülkümden uzak durmanızı yoksa sonunun kötü olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكم أن تبقوا بعيداً عن ممتلكاتي أو ستدفعون الثمن غالياً |
İşte o gün derhal size ulaşıp yasalar gereği bir yıl boyunca satamayacağınız ve bu süre boyunca size emanet olacak değerli eşyalarımı sizden almaya geleceğim. | Open Subtitles | و في اليوم الذي نفعل سأسارع في اخبارك بذلك ليتم ازالة ممتلكاتي الثمينة من مسكني |
Terslik çıkarmak istemem, ama özel eşyalarımı yok etme hakkı yok ! | Open Subtitles | لقد كنت متعاونا و لا أريد القتال لكن ليس لديها الحق في تدمير ممتلكاتي |
O herifi kendi mülkümde öldürmek için bunca zaman izlerimi özenle saklamadım. | Open Subtitles | لم أستغرق كل هذا الوقت في تغطية أثري لأقتله في النهاية في ممتلكاتي |
Tek istediğim malımı temiz tutman. | Open Subtitles | كل ما طلبته منك هو أن تبقي ممتلكاتي نظيفة |
Benim mülküme bir adım atarsan vururum seni. | Open Subtitles | إذا وضعت قدماً واحدة على ممتلكاتي فسوف أقتلك بنفسي |
Hatta tüm servetimi onun üstüne yaptım. | Open Subtitles | في الواقع لقد كتبتُ كافة ممتلكاتي باسمها |
Ve bu günlükler sınırı geçtiği anda, benim eşyalarım olur. | Open Subtitles | وعندماعبرتهذهالمقالاتالحدود, فقد أصبحوا من ممتلكاتي. |
Bense bana ait olanları, yani vazomu, saatimi ve şömine siperimi istiyorum. | Open Subtitles | ، وأنا أريد ممتلكاتي الزهرية و الساعة و شاشتي |
Burası benim mülküm. Bunu yapmaya iznin yok. | Open Subtitles | لا يسمح لكِ، إنها ممتلكاتي لا يسمح لكِ باللعب بها |
- Peki Jean. Eğer arazimde söylediğin gibi bir şey varsa, hemen uzaklaştırırız. | Open Subtitles | إذا وجدت أشياء كالتي تتحدث عنها في ممتلكاتي سنزيلها. |
Arazimden bir kez daha izinsiz geçersen seni vururum. Öyleyse biraz nişan alman üzerine çalış. | Open Subtitles | لو تجاوزت ممتلكاتي مرة اخرى سوف اطلق عليك النار |
Majesteleri buyurun. Bu kız benim malım. | Open Subtitles | الصلح، من فضلك، هذه الفتاة هي ممتلكاتي. |
Arazime girdiler ve atımı çaldılar. Ve o kovboy şapkalı adam, beni tehdit etti. | Open Subtitles | لقد تعدوا على ممتلكاتي و سرقوا أحد خيولي و ذلك الرجل الذي يرتدي قبعة راعي البقر |
Evimden çıkman için sana 10 saniye vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك عشر ثواني من أجل أن تخرج من ممتلكاتي |
"Bütün varlığım" derken ne kastettiklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | -هذا ما أحاول قوله "لا أعلم ماذا يقصدان بـ"كل ممتلكاتي |