| Bu köle mevkisi için sana minnettar olmalıyım, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً من المفترض أن أكون ممتناً لحالة العبودية هذه ؟ |
| Kendi adıma bunun için minnettarım ve minnettar kalacağım. | Open Subtitles | بالأصالة عن نفسى ، إننى ممتن لذلك و سوف أظل ممتناً |
| Buna rağmen, kalırsan minnettar olurum. | Open Subtitles | و مع ذلك ، سأكون ممتناً لو تفضلت بالبقاء |
| Kaybedecek zamanımız yok, hemen atınıza binerseniz bizi memnun etmiş olursunuz. | Open Subtitles | ، ليس لدينا وقت لنخسره لذا سأكون ممتناً إذا إمتطيت حِصانك |
| Seks hayatınızla ilgili bazı soruları cevaplarsanız çok memnun olurum. | Open Subtitles | سأكون ممتناً لو أجبت على بعض الأسئله المتعلقه بسيرتك الجنسيه |
| Şu kahramanlık işine bir gün ara verirsen çok sevinirim. | Open Subtitles | لذا سأكون ممتناً لك إلى الأبد إذا فقط أخذت يوم إجازة هذه من أعمالك كبطل |
| Seçim senin. Hayır. Bana yardım ederseniz, size müteşekkir olurum. | Open Subtitles | لا سيدى, أكون ممتناً جداً لأى شىء تفعله من أجلى |
| Mütevazı hizmetkârınız olarak, ...eğer benimle Sydenham Sarayında buluşmayı düşünürseniz çok minnettar olurum. | Open Subtitles | كخادمك المتواضع أنا سأكون ممتناً جداً إن استطعت تدبر لقاء معي في قصر سيدنهام |
| Sizi, saygıdeğer insanları itham ederken daha ihtiyatlı olmaya ve bugün size gösterdiğimiz bağışlayıcılıktan dolayı minnettar kalmaya davet ediyorum. | Open Subtitles | واتمنى منك إظهار المزيد من الحذر في اتهام الناس الأبرياء كن ممتناً لتساهلي في الحكم اليوم |
| minnettar kalırım. Üstümden bir yük atmış olursun. | Open Subtitles | سأكون ممتناً لو حاولت هذا سيريحني كثيراً |
| Sona bu kadar yakınken nasıl minnettar olabilirsiniz? | Open Subtitles | كيف تكون ممتناً وأنت بهذا القرب من النهاية؟ |
| 6.Şube'den Nakamura bu kadar minnettar değil. | Open Subtitles | ناكامورا . من القسم 6 لم يكن ممتناً جداً لذلك |
| Ve sen! Onun hayatını kurtardığım için bana minnettar olmalısın! | Open Subtitles | يجب أن تكون ممتناً لأني حافظت على حياتها |
| minnettar kalır, ve sanada iyi davranır. | Open Subtitles | سَيَكُونُ ممتناً وسيأخذ عنايةَ جيدةَ وحقيقيةَ مَعك |
| Şimdi biraz burbon olsa çok minnettar olurdum. | Open Subtitles | سوف اكون ممتناً لك اذا احضرت لى بعضا من اسماك البربون الأن |
| Ama bir dahakine önce bir telefon edersen memnun olurum. | Open Subtitles | ولكن في المستقبل سأكون ممتناً لو أنك قمت بالاتصال بي |
| Oğlumun yanında küfür etmeyi bırakırsan memnun olurum? | Open Subtitles | سأكون ممتناً إن إمتنعت عن إستعمال ألفاظ بذيئة في حضور إبني |
| Beni tamamen gösterinden çıkarırsan memnun olacağım. | Open Subtitles | وسأكون ممتناً إن حذفتني تماماً من فقراتك. |
| Clark'a izin verirseniz çok sevinirim. Benim yüzümden gecikti. | Open Subtitles | سأكون ممتناً لك إذا سمحت لكلارك بالمرور لقد تأخر بسببي |
| "Sevgili Dr. Enys, yarın sabah 10.30- 11 arası bana uğrarsanız müteşekkir olurum." | Open Subtitles | سأكون ممتناً لو جئت لزيارتي غداً صباحاً بين 10 و النصف و ال11 |
| Eğer bugün beceremezseniz, düşmanın teşekkür etmesini beklemeyin. | Open Subtitles | تأكدوا أن العدو سيكون ممتناً ان لم نقدم أقصى ما لدينا اليوم |
| Bana bir satır yazar ve Collingbourne'daki postaneye yollarsanız minnet duyarım. | Open Subtitles | و سأكون ممتناً لو وصلتني منك رساله إلى مكتب البريد في كولنبورن بالقرب من هانجرفورد |
| Carmen uğraşmak istemedi ama ona, senin bunu takdir edeceğini söyledim. | Open Subtitles | إسمع ، سكون ممتناً لذلك أعني ، من بين كل الناس |
| O günden beri bana hep minnettardır. | Open Subtitles | وقد كان ممتناً جداً لي منذ ذلك الحين. |