Hayatında daha önce hiç görmemiş adama bir lütuf gösterirsem belki minnettar olur da bize iyiliği dokunur dedim. | Open Subtitles | تبيّنت لو أنّي أحسنت لرجل لم يُلامس إحسانًا من أحد في حياته لربما سيكون ممتنًا لإحساني ويفعل شيئًا لأجلنا |
Eğer L'i öldürürsen, Misa'yı daha çok sevebilirim. Ve sana da minnettar olurum. | Open Subtitles | إن قتلت إل، فستكبر مشاعري تجاه ميسا، وسأكون ممتنًا لك أنت أيضًا يا ريم |
Aslında beni kurtardığında sana hiç minnettar olmamıştım. Niye mi? | Open Subtitles | في المرة الّتي أنقذتني أنا لستُ ممتنًا على الإطلاق. |
TED konuşmamı yapmamdan yaklaşık altı hafta önceydi, Chris'e benden bu TED konuşmasını yapmamı istediğinde çok minnettar olmuştum sadece size bir konuşma fırsatı yakaladığım için değil, gerçi çok iyiydi , ayrıca beni olağanüstü bir depresyondan çıkartmasıydı. | TED | وحوالي ستة أسابيع قبل أن أقدم محادثتي في TED كنت ممتنًا جدًا لكريس الذي طلب مني أن أقدم هذه المحادثة، ليس لأنها فرصة للتحدث إليكم، مع أن ذلك شيء عظيم، لكن بسبب أن ذلك أخرجني من اكتئاب عميق. |
Diğer yöne dönük olmadığına şükret. | Open Subtitles | أحقًا ذلك,كن ممتنًا أنها لم تصب الجهة الأخرى. |
Kahretsin ben... Size daha fazla minnettar olamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أكون ممتنًا لك اكثر من ذلك |
Bölüm 10 Neden dualara cevap vermedim ve vermediğime minnettar olacaksınız. | Open Subtitles | "الفصل العاشر : لما لا أستجيب الدعوات" "وعليك أن تكون ممتنًا لأني لم أفعل" |
Benim için bir not teslim edebilirseniz minnettar kalırım. | Open Subtitles | سأكون ممتنًا إن أرسلت برقية من أجلي |
Syrena! Gözyaşını akıtabilirsen sana minnettar olurum. | Open Subtitles | (سيرينا) لو أمكنكِ ذرف دمعة سأكون ممتنًا |
Syrena! Gözyaşını akıtabilirsen sana minnettar olurum. | Open Subtitles | (سيرينا) لو أمكنكِ ذرف دمعة سأكون ممتنًا |
Sana minnettar kalsın. | Open Subtitles | اجعله ممتنًا لك |
- Evet, ben durdurdum. - Babam çok minnettar olacaktır. | Open Subtitles | أجل، لقد منعتهم- سيكون بابا ممتنًا لك- |
O yüzden şimdi otele döneceğim ama benimle yemeğe çıkarsan da çok minnettar olurum Jill. | Open Subtitles | لذا سأذهب إلى فندقي ولكن سأكون ممتنًا جدًا يا (جيل) إذا كنت تستطيعين تناول العشاء معي |
Elindekine minnettar olmalısın. | Open Subtitles | ينبغي أن تكون ممتنًا |
- Evet. minnettar olacak. | Open Subtitles | أجل، كان سيكون ممتنًا. |
minnettar ol yeter. | Open Subtitles | كن ممتنًا فحسب. |
minnettar olması gereken benim. | Open Subtitles | أنا مَن سيكون ممتنًا |
minnettar olmalısın. | Open Subtitles | الأفضل لكَ أنْ تكون ممتنًا. |
minnettar olmalısın Jake. | Open Subtitles | ينبغي عليك أن تكون ممتنًا يا (جيك). |
- Bu işten canlı çıktığımıza şükret. | Open Subtitles | فلتكن ممتنًا أننا خرجنا من هذه المحنة على قيد الحياة |
Roman, seni masana, trafik raporlarını düzenlemek için yerleştirmediğime şükret. | Open Subtitles | رومان, كن ممتنًا لأني لم أعينك في مكتب للقيام بإدخال مخالفات مرور |