| Mutfağa girmek yasak sana bundan sonra. Sadece mutfağın dışında çalışabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ ممنوعة من دخول المطبخ للآن يُمكنكِ العمل في الردهة فقط |
| Aslında, Batı Almanya'dan Doğu Almanya'ya yasak kitaplar kaçırıyordum. | TED | في الواقع هرّبت كتبا ممنوعة من غرب لشرق ألمانيا. |
| Bir hafta gündelik kıyafet yasak. | Open Subtitles | ممنوعة من لبس الملابس العادية لمدة اسبوع |
| Anna, dexitetrasolone kullanımından dolayı suçlu bulundu Pazartesi günkü provalardan men edildi. | Open Subtitles | فيه نتائج جلستهم الليلة الماضية آنا متهمة بتعاطي الديكسيتيتراسلون وهي ممنوعة من المشاركة يوم الاثنين |
| Çünkü sonuçta, kadınların savaştan men edilmesi hâlâ yerli yerinde duruyordu. | TED | لأنّه رغم كلّ هذا، ما تزال المرأة ممنوعة من المشاركة في الحرب . |
| Şu andan itibaren çocuklarımızla görüşmen yasak. | Open Subtitles | أنتِ ممنوعة من رؤية أطفالنا من الآن وصاعداً |
| Bu gece bebek hakkında konuşmak yasak. | Open Subtitles | أخبرتها بأنها ممنوعة من الحديث عن الطفل اليوم. |
| Ömür boyu kumarhanelere girişim yasak. Artı on yıl. | Open Subtitles | أنا ممنوعة من دخول الكازينو مدى الحياة بالإضافة لعشرة سنوات أخرى |
| Bundan sonra Skandal Haber'in girişi yasak. | Open Subtitles | من الان و صاعدا صحيفة الفضائح ممنوعة من الدخول |
| Yapmam için açık ve kaydedilmiş bir emir olmadığı sürece insanlarla fiziksel temas hâlinde bulunmam yasak. | Open Subtitles | أنا ممنوعة من القيام بإتصال جسدي مع الإنسان بدون طلب واضح وصريح لفعل ذلك |
| O odaya girmeniz yasak. | Open Subtitles | أنت ممنوعة من دُخُول تلك الغرفةِ, |
| - Başkaları ile paylaşman yasak. | Open Subtitles | أنتي ممنوعة من مشاركته مع أي شخصٍ آخر |
| Zach'le konuşmam hukuken yasak ama sen tekrar konuşabilirsin. | Open Subtitles | - أنا قانونياً ممنوعة من التحدث الى زاك لكن انتِ يمكنكِ التحدث معه مرة ثانية |
| Diğerleri ile iletişime geçmen yasak. | Open Subtitles | إنّكِ ممنوعة من التواصل مع رفاقكِ. |
| - Onu davet etmen yasak değil. | Open Subtitles | أنت لست ممنوعة من دعوته |
| Annette'in hastaneye girmesi yasak. | Open Subtitles | (أنيت) ممنوعة من دخول المستشفى |
| Senin bu eve gelmen kesinlikle yasak. | Open Subtitles | .أنتي ممنوعة من القدوم إلى هذا البيت ! |
| - Ann Buday Pazartesi günkü dünya takım provalarından men edildi. | Open Subtitles | - آن بوديه ممنوعة من المشاركة في سباق يوم الاثنين- |
| Amerika Rodeo Birliği ömür boyu men cezaların kaldırmıyor. | Open Subtitles | لأن "جمعية الروديو الأمريكية" لا تلغي الحظر المؤبد (تقصد أنها ممنوعة من مباريات الروديو للأبد) |
| Marlborough'dan, Harward-Westlake'ten hepsinden men edileceğinden emin olacağım. | Open Subtitles | - سأتأكد بنفسي أنها ممنوعة من دخول مدارس (مارلبورو) (هارفارد ويستليك)، من جميعها |