Merhaba. Bundan sonrasını yürüyerek gideceğiz çünkü yol kullanılmaz durumda. | Open Subtitles | لابد أن نكمل سيراً على الأقدام لأن الطريق غير ممهد |
Bugün hala bunu yapamıyoruz ama sanırım yol haritası artık netleşmiş durumda. | TED | اليوم لا يمكننا عمل ذلك لكن اعتقد ان الطريق ممهد |
Yolun geri kalanını yürümeliyiz, çünkü yol kapalı. Gidelim. | Open Subtitles | لابد أن نكمل سيراً على الأقدام لأن الطريق غير ممهد |
Eski yol kullanılmıyordu tekin olmadığı söyleniyordu. | Open Subtitles | هناك طريقان خارج آشتون احدهما جديد ممهد وواحد أقدم لم يمهد |
Bu açık yol kasabaya kadar gidiyor. Buradan düz gideceksin. | Open Subtitles | حسناً, هذا الطريق ممهد الى المدينة يمكنك الذهاب منه. |
Bu açık yol kasabaya kadar gidiyor. Buradan düz gideceksin. | Open Subtitles | حسناً, هذا الطريق ممهد الى المدينة يمكنك الذهاب منه. |
Bu sadece arkadaşlarının ve ailenin ölümüyle sonuçlanacak bir yol. | Open Subtitles | هذا طريق ممهد مع أصدقائك الموتى والعائلة |
Yeni asfalt yol ile eski toprak yol. | Open Subtitles | احدهما جديد ممهد وواحد أقدم لم يمهد |
Cehenneme giden yol iyi niyetlerle döşelidir. | Open Subtitles | الطريق إلي جهنم ممهد بالنوايا الحسنة. |
Ki muhtemelen bulacağımız yol cehenneme gidiyor, | Open Subtitles | والذي بالأغلب أنه طريق ممهد إلى الجحيم |
Evime çıkan bir kestirme yol var. | Open Subtitles | هناك طريق ممهد إلى منزلي |
Bir sonraki seçimler için yolun çok açık. | Open Subtitles | فالطريق ممهد أمامكِ للانتخابات القادمة أما هذا... |