Yılbaşı gecesini ailemle geçirdim, bu da aslına çok özel bir şeydi. | Open Subtitles | حسناً، قضيت رأس السنة الجديدة مع عائلتي، والتي في الواقع كانت مميّزة |
Şükran gününüz kutlu olsun millet. Ne özel bir gün. | Open Subtitles | عيد شكر سعيد لكم جميعًا، إنّها لمناسبة مميّزة من العام. |
İhtiyacın olmadığı için istemedin, çünkü sen özelsin. | Open Subtitles | ذلك لأنّه ليس عليكِ الطلب ، لأنّكِ مميّزة |
Belki de bir şekilde özeldi o. | Open Subtitles | حسناً ، ربما كانت مميّزة بطريقة أو بأخرى |
Tek istediğim insanların onun ne kadar Özel biri olduğunu anlamaları. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن يدرك الناس كم هي مميّزة |
Mutlu mutlu... yıllar, Red! Özel doğum günü çocuğu özel bir doğum günü hediyesi ister mi? | Open Subtitles | ماذا يريد طفلي المميّز كهديّة مميّزة في عيد ميلاده ؟ |
Eğer mahkeme ile paylaşmadığı haber kaynağı ile ayrıcalıklı ve özel bir ilişki yeteneğine sahip değilse. | Open Subtitles | إلّا إذا تمتّعت الشّاهدة بعلاقة مميّزة و خاصّة |
Mahkeme ile paylaşmadığınız bu ipucu sahibi ile ayrıcalıklı ve özel bir ilişki yeteneğiniz var mı? | Open Subtitles | هل تمتّعتي بعلاقة مميّزة و خاصّة مع بائع المعلومات السّرّيّة الّذي لا تودين الإفصاح عن شخصيته؟ |
Şimdi ayağa kalkacağız, ismimizi ve bize özel bir şeyi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | علينا الوقوف، قول أسماءنا وحقيقة مميّزة عن أنفسنا. |
Eşim için özel bir hediyeye ihtiyacım var, sorumluluk sahibi olduğumu gösteren bir şey. | Open Subtitles | أحتاج لهديّة مميّزة لزوجتي، شيء يلمّ عن مسؤوليتي |
Bu çok özel bir gece olacak. Haydi başlayalım olur mu? | Open Subtitles | أظنّنا بانتظار أمسيةٍ مميّزة فلنبدأ بها إذاً، هلّا فعلنا؟ |
Akşama kadar Özel içkileri, bedava minik sosislileri ve baharatli kanatlari var. | Open Subtitles | لديهم مشروبات مميّزة وقطع نقانق صغيرة مجّانيّة وأجنحة متبّلة متاحة لغاية الغروب |
Bakın, bana farklı davranılsın istemiyorum. Özel muamele veya hassaslık istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعوا، لا أريد معاملة مختلفة لا أريد معاملة مميّزة أو بحذر شديد |
Bu hoş olurdu ama sen özelsin, ben ise buyum. | Open Subtitles | حسنا ، سيكون ذلك لطيفا ولكنّكِ مميّزة وأنا هكذا |
Pekala. Artık sen de özelsin. | Open Subtitles | حسناً، فإذاً أنتِ مميّزة أيضاً |
Yıllardır bir çok hasta gördüm ama o çok özeldi. | Open Subtitles | رأيتُ مرضى كثيرين على مرّ السنين لكنّها كانت مميّزة |
Ama bu alet... babam için çok özeldi. | Open Subtitles | أمّا هذه الأداة... فقد كانت مميّزة بالنسبة لوالدي |
Fakat Özel biri olması için ne yapması gerektiğini çözdüm. | Open Subtitles | ولكنني اكتشفت ما عليها فعله لتكون مميّزة |
Görebileceğin üzere, buradaki manzara çok Özel. Üstüne üstlük, hava hiç kararmıyor. Evet. | Open Subtitles | المناطق الطبيعية مميّزة جدا ، كما ترى في المنطقة العلوية لا تصبح مظلمة إطلاقاً |
Osteomalar tam olarak parmak izi ya da... retinalar kadar ayırt edici olabilir. | Open Subtitles | الأورام العظمية مميّزة مثل بصمات الأصابع أو شبكيّة العين |