ويكيبيديا

    "منتظراً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bekliyor
        
    • bekliyorum
        
    • Beklettiğim
        
    • beklerken
        
    • bekliyordum
        
    • bekledim
        
    • beklemeyeceğim
        
    • bekliyordu
        
    • bekleyerek
        
    • bekleyen
        
    • bekliyormuş
        
    • bekleyeceğim
        
    • bekletme
        
    • beklemiş
        
    • beklemeye
        
    Beyaz yengeç örümceği, beyaz bir çiçekte neredeyse görünmez halde, pusuda bekliyor. Open Subtitles يستقرّ عنكبوت سرطاني أبيض مخفيّ تقريباً على زهرة بيضاء منتظراً لنصب كمين.
    Peki benim evde olup senin aramanı bekliyor olmam gerekmez miydi? Open Subtitles . . إذاً , ألا يجب أن أبقى بالمنزل منتظراً مكالمتك
    Yeni hard disk için bir haftadan fazladır bekliyorum, anladın mı? Open Subtitles كنت منتظراً لأكثر من اسبوع من أجل قرص صلب جديد، حسناً؟
    Beklettiğim için özür dilerim, ama Genelkurmay üyeleriyle bir toplantı ayarlamakla meşguldüm. Open Subtitles آنا آسف , لإبقائك منتظراً سيدي الرئيس كنت أختتم إجتماع مع هيئة الأركان المشتركة عندماوصلت رسالتك
    Keşke annemin eve gelmesini beklerken uyuyakaldığım her akşam için beş sent alsaydım. Open Subtitles أتمنى أن أربح نكلة عن كل مرة نمت فيها منتظراً إياها لتعود للبيت كنت أستيقظ و كانت تقول
    Çünkü son üç saattir bu harika şeyi görmeyi bekliyordum. Open Subtitles لانني طوال الثلاث ساعات الماضية كنت منتظراً لرؤية هذا الشيء الرائع
    Orada durup ve seni bekledim bekledim durdum ve çıkıp geleceğine inanmamıştım. Open Subtitles وقفت هناك وبقيت منتظراً لكِ لذا لم أكن أعتقد أنكِ كنتي ستظهرين
    Burada durup ölmemizi beklemeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أقف مكتوف الأيدي منتظراً أن نموت جميعاً هنا
    Birisi bana gelip göstermek isterse ne zaman olursa burada saygıyla bekliyor olacağım. Open Subtitles إذا اراد أي شخص القدوم وأن يريني سأكون منتظراً هنا في أي وقت
    Gizli görev yapmazsak, ancak oturup bir cinayet daha gerçekleşmesini bekliyor oluruz. Open Subtitles فجميعنا سيجلس جانباً منتظراً لسقوط جثة اخرى احتاج لفعل ذلك , ابى
    Tüm gün ve gecenin yarısında, dükkanda orada öylece oturuyor, birinin gelmesini bekliyor. Open Subtitles انه بالمتجر طوال اليوم منتصف الليل انه يجلس هناك منتظراً ان يأتي شخص
    Bu arada, şu evliliğin feshi kağıtlarını hala bekliyorum. Open Subtitles بالمناسبة ، أنا لازلت منتظراً لأوراق إلغاء الزواج تلك
    Sürüyorum ve fırtınanın gelişini ve bizi her şeyi uzaklaştırmasını bekliyorum. Open Subtitles أقود .. منتظراً قدوم عاصفة وتجرفنا جميعاً بعيداً
    Beklettiğim için üzgünüm ama acele etmeliyiz. Open Subtitles عذراً لإبقاءك منتظراً ولكن كان علينا إجراء بعض الخطوات
    - Beklettiğim için özür dilerim. Daima bir kriz... Open Subtitles -آسف لإبقائك منتظراً, هناك دائماً أزمه واحده
    Onlar gitsin diye beklerken mahalleyi turladım ama sonunda benzinim bitti. Open Subtitles لقد كنت أدور حول المربع السكني منتظراً أن يرحلا ولكن نفذ مني البنزين أخيراً
    Senin acınacak kıçının gelmesini beklerken Çin restoranındaki köpek gibi terledim! Open Subtitles لقد إبتدأت أتصبب عرقاً ككلب في مطعم صيني منتظراً حضور خلفيتك لتظهر هنا
    Aradığın şeyi bulmanı bekliyordum. Open Subtitles منتظراً إياك , لتجد الشئ الذي كنت تتطلع لأجله
    Orada öyle suyun üstünde yüzüp kalbimin durmasını bekledim. Sadece bunu bekledim. TED ولكني كنت أطوف هناك منتظراً أن يتوقف قلبي فقط منتظرٌ هناك
    Bu yargıç arayınca bir saniye bile beklemeyeceğim. Open Subtitles لذا عندما يأمر هذا القاضي أنا لست منتظراً
    İnsanların bir çoğu, kesintisiz 36 saattir bu anı bekliyordu. Open Subtitles العديد من الجماهير تواجد في الموقع قبل 36 ساعة منتظراً هذه اللحظة.
    bekleyerek geçen zamanla ve bekleme odasında tanıştığınız insanlarla ilgili. Open Subtitles يتعلق بالوقت الذي تقضيه منتظراً و الناس الذين تلتقي بهم في غرفة الانتظار
    Sahaya çıkıp vuruş yapmayacağım. Oyun dışına atılmış, satılmayı bekleyen bir oyuncuyum. Open Subtitles ‫لن أتلقى كبداً جديداً الآن، ‫أنا أجلس منتظراً الموت
    Ama hala,sanki bütün dünya beni çağırıyormuş, araştırılmayı bekliyormuş gibi hissediyordum. Open Subtitles لكنني مازلت أشعر كأن العالم بأسره كان يصرخ بي منتظراً أن تصدر النتيجة
    Beni kaybedersen, tekrar burayı düşün. Burada bekleyeceğim. Open Subtitles وإذا تم قطع حديثنا, فكل ما عليك فعله فقط فكر بهذا المكان, وٍسأكون هنا منتظراً
    Bir saatin var. Beni bekletme. Open Subtitles أمامك ساعة واحدة، إياكَ أن تتركني منتظراً
    Kral kızının ölüm haberini duymayı umarak beklemiş fakat kızının açlıktan ya da susuzluktan öldüğü haberi kendisine ulaşmayınca çok şaşırmıştır. Open Subtitles ظل الملك منتظراً خبر موت ابنته وكان مندهشاً أنه لم يسمع خبر موتها من الجوع أو العطش
    Arka koltuğa geçtim ve uzanıp beklemeye başladım. Open Subtitles فدخلت إلى السيارة من الخلف و طرحت نفسى على الأض منتظراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد