Burada aslında göreceğimiz, esas olarak, insanların düzenli bir şekilde en samimi çevresiyle, beş, altı, yedi kişiyle iletişime geçtiğidir. | TED | ما سنراه في الواقع هو أنه، في الأساس، يتواصل الناس بصورة منتظمة عبر خمسة، ستة، سبعة، من أكثر الأسافير إلفةً. |
Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك |
Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك |
- Temizledim ama geçen yýl karaciðer nakli olduðundan doku reddi ilacý kullandýðý için iyileþme süreci birazcýk düzensiz geçiyor. | Open Subtitles | أجل، ولكنّه قام بزراعة كبد في السنة الفائتة .. ومع الأدوية المكافحة للعدوى ، عملية التعافي لديه أصبحت غير منتظمة |
sıradan bir iş haline getirebilse sürekli tereddüt etmesine gerek kalmaz. | Open Subtitles | لو كانت تقوم بذلك بطريقة منتظمة ربما كانت ستتوقّف عن الحوم طوال الوقت |
Fetal monitörde yavaşlamalar var fakat genel olarak kalp atışlarının değişimi düzenli. | Open Subtitles | شاشة عرض الجنين تبين تباطئ ضربات القلب لكن بشكل العام الضربات منتظمة |
Kuzeydeki tüm kalelerden düzenli sevkiyatlar ile tahıl depolarımızı doldurmaya başlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا البدء بتكديس مخازن الحبوب بحمولات منتظمة من كل حصن في الشمال |
Nefesini tutmasını istedik işte görüyorsunuz ki sinyal düzenli bir seviyede çünkü nefes verdi. | TED | نسأله أن يحبس نفسه، وكما ترون فالإشارات تبقى في مستويات منتظمة لأنه قام بالزفير فقط. |
CRISPR'ın açılımı: düzenli Aralıklarla Dizilmiş Palindromik Tekrarlar Kümesidir. | TED | وكريسبر يرمز إلى التكرارات العنقودية المتناوبة منتظمة التباعد. |
Kabuki daha sonra bir topluluk gösterisi olarak gelişti ve çay evlerinde tüm toplumsal sınıflardan kişileri çeken düzenli bir eğlence programı haline geldi. | TED | سرعان ماتطورت لأداء فرقة وأصبحت وسيلة منتظمة في بيوت الشاي، لاجتذاب الجماهير من جميع الطبقات الاجتماعية. |
Görünen o ki özellikle bir endüstri alanında bu çok sık, oldukça düzenli oluyor, ekran merkezli teknoloji sanayiinde yani. | TED | اتضح أن هنالك صناعة واحدة يتحقق فيها هذا الأمر بطريقة شائعة، بطريقة منتظمة جدا، وهي صناعة التكنولوجيا المرتكزة على الشاشات. |
Banka Bölümü'nden düzenli ödemeler yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بسداد دفعات منتظمة من القسم المصرفي ؟ |
Hanımefendi, onun maaş çekini düzenli olarak almamız gerek. | Open Subtitles | ياسيدة، يجب أن نحصل على شيك الراتب بصورة منتظمة |
düzenli... - ...aralıklarla harekete geçiyor. | Open Subtitles | إنه صوت آلي ، يبدو كما لو إنه يأتي علي فترات منتظمة |
EIIe'nin fotograflarını, düzenli olarak çekiyor. | Open Subtitles | ان مضاجعته مثيرة , و بحركات منتظمة متناغمة. |
düzensiz aralıklardaki bir ses aktivesini gözlemliyoruz ama bu daha... | Open Subtitles | أنّنا نلاحظ مجموعات من الأنشطة الصوتية على فترات غير منتظمة |
Aşağıdaki çizimde düzensiz ses kirişlerinin titreşimlerini gösteren bir örneğini görebilirsiniz. | TED | وعلى المؤشر السفلي، تستطيعون رؤية مثال على اهتزازات صوتية غير منتظمة ومرتعشة. |
sıradan bir liste 12 şarkıdan oluşuyor. Ben ve arkadaşlarım ise, sadece bir liste için 30'u aşkın şarkı üzerinde çalışmamız gerekiyor. Ayrıca, elimizdeki listenin doğru olması için de dua ediyoruz. | TED | لمجموعة منتظمة قد تكون 12 أغنية، أنا وفريقي، لدينا أكثر من 30 أغنية لدراستها أو أكثر لمجموعة واحدة وبالأمل والصلاة لدينا القائمة الصحيحة |
Olası bütün üçboyutlu şekillerden, sadece 5 adeti düzgün çokyüzlüydü. | Open Subtitles | ذات النظام ثلاثى الأبعاد كان هناك 5 مضلعات منها فقط منتظمة الشكل |
Araştırmalar sürekli bu endişeleri ortaya koyuyor. | TED | تُظهر الاستطلاعات بصورة منتظمة اهتمامات بشأن الخصوصية. |
Teori, rastgele oluşan bir olayın, aslında düzenin bir parçası olduğunu matematiksel olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | إنها دراسة الظواهر التي تبدو عشوائية لكن في الحقيقة تكون منتظمة ما يجعل منها أنتظاماً دقيقاً |
Kızın, diğer iki kurbanın sık sık gittiği bir barın müdavimi olduğunu düşünürsek epey kısalmış oluyor. | Open Subtitles | قلّصتها أكثر عندما تأخذين بعين الإعتبار أنّها كانت زبونة منتظمة لحانة إرتادها ضحيتان آخرتين. |
Peki o zaman, Normal bir kız ve beşik hırsızı gecelerin adamı sevgilisi. | Open Subtitles | حسناً طفلة منتظمة وصديقها الذى سرقها من مهدها فى الليل |
Kalp ritmi dengesiz. Tekrar EKG alalım. | Open Subtitles | ضربات قلبة غير منتظمة أعيدوا رسم القلب |
Kalp ritmi düzensizdi. | Open Subtitles | يا ربّاه حسناً , ضربات قلبه أصبحت غير منتظمة جدّاً |
Muntazaman birbirimizle görüşeceksek karşılıklı özveri olmalı. | Open Subtitles | لقد قلتي حالا إنها الرحلة قصدي هو،لو سنتقابل بصورة منتظمة |