"منتهي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bitti
• bitmemiş
• biter
• geçmiş
• yarım
• kapandı
• sonsuz
• bitmiş
• bitmek
• bitirilmemiş
• dolmuş
• bitmişti

Bunu konuşmanın anlamı yok. O iş bitti.
.لا جدوى من الخوض في هذه المسألة .الأمر منتهي

Yüzbaşı, konuşmamız daha ilk görüşmemizde bitmişti ve şimdi de öyle, bitti!
أيها النقيب، الحديث إنتهى منذ أن بدأناه و منتهي تماما الآن

Hayaletlerden burada yaşayanlarla bitmemiş bir işleri olanlar burada kalırlar
الاشباح تبقى هنا لأن لديها عمل غير منتهي مع الاحياء

Ve bu şu anlama gelir, yaratıcılığınız duygularınızdan gelir bu yüzden bitersiniz, işiniz biter.
وهذا يعني أن كل إبداعك يأتي من مشاعرك، لذا أنت مُستغل تماماً، منتهي.

Çünkü dışarıda eğlenen o,.. ...burada son kullanma tarihi geçmiş peynire sarılan da benmişim gibi geldi de.
لأنه الأن في الخارج يمرح وأنا هنا أحمل جبن منتهي الصلاحية

Sen mektubu okurken ben de yarım kalan işerlimi bitirmeye çalışacağım.
وحين تقرأيها أكون قد ذهبت لإستقر كنوع من تاريخ عمل غير منتهي

Pek değil. Korkarım bu dosya kapandı.
في الواقع لا ، انه موضوع منتهي

Bu kesirli adımların sonsuz serisinden geçmek zorundadır bir yerden bir yere ulaşmak için, ve hiç kimse sonsuz adımları ele alamaz.
عليها المرور من خلال عدد لا منتهي من الخطوات الجزئية للدخول من مكان لآخر

Burada kafalarımızı değiştiriyoruz, yani ev bitmiş bir ürün değil.
نحن نحرك رؤوسنا هنا، لذا المنزل ليس منتج منتهي.

Tony'den bahsetme. O mesele bitti.
لا أريد أن اسمع أي شيء عنه الآن لا تتحدثي عن توني , أمره منتهي

Bu iş bitti.
أعني أن هذا الشيء منتهي اذا استمروا اللعب

Eğer buradan sağ salim çıkabilirsek ilişkimiz bitti demektir.
لو خرجنا أحياء من هذا الموقف , فالأمر منتهي بيننا

Beğendiğimbir kız vardı ama içine ettim. Böylece de bitti.
كان هناك فتاة، ولكنني انهيت الأمر معها إذا هذا أمر منتهي.

Bunu daha fazla sürdüremem. bitti.
لا يمكنني تحمل ذلك بعد الأن ، الأمر منتهي.

Seninle benim bitmemiş bir işimiz varken bunun söz konusu olamayacağını söyledim.
قلت أنه غير قابل للنقاش بيما لدينا عملاً غير منتهي

Ve bu açıdan baktığın zaman, hayatta kalan biri bitmemiş iş demektir.
و في مجال العمل هذا الناجي يعتبر عمل غير منتهي

Eğer bir fahişeyle seks yaparsan, aramızdaki herşey biter.
اذا مارست الجنس مع عاهرة , اعتبر كل شئ منتهي بيننا

Uçakta son kullanma tarihi geçmiş içecekleriniz mi var?
ماذا ؟ شراب منتهي الصلاحية علي متن الطائرة ؟

Bütçe darlığı yüzünden işinin yarım kaldığını görmekten nefret ediyorum.
أكره أنا أرى عمله الغير منتهي يذهب بسبب بعض القيود المالية

Korkarım bu konu burada kapandı.
يؤسفني إخباركم أن الموضوع منتهي

Uzayın sonsuz olmasındaki bir sorun şu ki sadece uzayın değil, zamanın da sonsuz olması gerekiyor.
المشكلة في أن الكون غير منتهي بأنه ليس فقط غير منتهي في المساحة

Zaten bitmiş bir yarışa oynuyoruz. Kaybetmek mümkün değil.
ونجني الكثير من المال في سباق منتهي لا يمكنك أن تخسر

Kız kardeşim öldükten sonra tek istediğim her gün yaşadığımız bitmek bilmeyen korkunç kâbusa son vermekti.
كلما اردته بعد وفاة اختي هو أن اخرج من هذا الكابوس المرعب الغير منتهي الذي نعشيه كل يوم

Çünkü Cheshire ve o çanta bitirilmemiş işimizi temsil ediyor.
ولأن تشيشر وتلك الحقيبة تمثل عملنا الغير منتهي

Ama bunun süresi uzun zaman önce dolmuş.
ولكنه منتهي الصلاحية منذ فترة طويلة