ويكيبيديا

    "منحناه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • verdik
        
    • ona bir
        
    • verirsek
        
    Ama çok iyi olduğu için mantıklı geldi ve ona işi verdik. TED ولكنه كان جيدًا للغاية، كان الأمر منطقيًا، ولذلك منحناه الوظيفة.
    Bu is annesine yaramadi, maalesef vefat etti ama biz ona bu firsati verdik, anliyor musun? Open Subtitles لم ينجح الأمر بالنسبة لها و توفيت للأسف و لكننا منحناه هذه الفرصة هل تفهمني؟
    Bu is annesine yaramadi, maalesef vefat etti ama biz ona bu firsati verdik, anliyor musun? Open Subtitles لم ينجح الأمر بالنسبة لها و توفيت للأسف و لكننا منحناه هذه الفرصة هل تفهمني؟
    Hepimiz bu başarılı adımı atması için gereken bütün araçları ona verdik. Open Subtitles لقد منحناه الأدوات لإنجاز هذه القفزة الكبيرة للأمام
    Bunun için büyük bir el hak ediyor ve biz ona bir tane verdik. Open Subtitles لقد استحق يداً كبيرة لذلك، ولقد منحناه ذلك
    Canı cehenneme. İstediğini verirsek, kendine temsilci diyen her amatör... aynı şeyi isteyecek. Open Subtitles لا, اللعنة, إذا منحناه هذا كل شخص سيريد نفس الشئ
    İstediğini verdik. Adamlarını geri aldı. Neden bize burada saldırıyor? Open Subtitles لقد منحناه ما كان يرغب لقد استعاد قيادييه.
    Teslim olma fırsatı verdik ama yapacağı ır şeymiş gı ı urmuyor. Open Subtitles لقد منحناه فرصة ليستسلم، لكنه لا يبدو مستعداً على فعل ذلك.
    İstediğinden çok daha fazlasını verdik zaten. Open Subtitles لقد منحناه وقتا أكثر مما طلب بالفعل
    Seni onun bunun çocuğu. Ona bu binaya tam erişim izni verdik. Open Subtitles منحناه صلاحية دخول هذا المبنى بأكمله
    Ama ona bir saat verdik zaten, artık geleceğini sanmıyorum. Open Subtitles لقد منحناه ساعة .. أعتقد بأنه سوف يأتي
    Ona insanlık için bir kahraman olma şansı verdik ama onun götü yemedi. Open Subtitles لقد منحناه فرصة لكي يتحول إلى بطل بإسم الآدمية... ولكنه جبــن.
    verdik ve ikisinde de başarılı olamadı. Open Subtitles لقد منحناه ولم يصب في السباقين
    Ona hayatını ve oğlunu zarar görmemiş olarak verdik. Open Subtitles لقد منحناه حياته وحياة ابنه بسلام
    Seni onun bunun çocuğu. Ona bu binaya tam erişim izni verdik. Open Subtitles منحناه صلاحية دخول هذا المبنى بأكمله
    Ona çok fazla şans verdik. Open Subtitles لقد منحناه العديد من الفرص.
    Ona istediği her şeyi verdik. Open Subtitles لقد منحناه كل ما يريده
    Ona istediğini verirsek iş tatlıya mı bağlanır yani? Open Subtitles إذًا، أتظن أننا إذا منحناه ما يريد سيتوقف لهذا الحد؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد