Şimdi şöyle düşün, sigaraları onlara vermek adına.... ...onlara satsan.... ...bu, pratikte, sigaraları onlara vermek olmaz mı? | Open Subtitles | الآن بدلاً من منحهم ذلك ،بدون مقابل ماذا لو حدّدت لهم ثمناً رمزياً؟ |
Cinayet pornosu kanallarına kolay erişememek hoşlarına gitmez tabii ama onlara istediklerini vermek bizim mesuliyetimiz değil, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع إذا لم يشاهدوا هذه البرامج سيشعرون بالإكتئاب لكنها ليست مسئوليتنا منحهم ما يريدون، أليس كذلك؟ |
diye soruyorlar. Dizüstü bilgisayarlar pahalı, onlara iPod vermek gibi. | TED | أنها ترف. أنها مثل منحهم جهاز آي بود. |
Yani Ori için çalışıyor. Mark 9, tüm gezegeni sarmaları için gereken gücün yüzde 70'ini sağladı. | Open Subtitles | %منحهم سلاح "العلامة 9" 70 من القوة اللازمة لتطويق الكوكب |
Evi değerinde alıyoruz 150.000 için 2 milyon. Tabiki onlara 10 ya da 20.000 verebiliriz. | Open Subtitles | وكدليل علي النيه الحسنه يمكننا منحهم عشر او عشرون الف |
Bebeklerinin fiziksel rahatsızlıkları iyi ele alındı ve onlara güzel bir yerde birlikte zaman geçirme imkanı verildi. | TED | تم التدبير الجيد لعدم الراحة الجسدية لطفلهم وتم منحهم جميعًا الوقت ليكونوا معًا في مكان جميل. |
Liderlik etmek için doğmuşsun. İnsanlara ilham vermek için. | Open Subtitles | لقد ولدت لقيادة الرجال و منحهم الإلهام. |
Onlara istediklerini vermek zorundasın. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على منحهم ما يريدون. |
Onlara istediklerini vermek bizim... | Open Subtitles | إنها ليست مسئوليتنا منحهم ما يريدون |
Biliyor musun, bu seti onlara vermek istedim. | Open Subtitles | أنا نوع من يريد منحهم أن مجموعة. |
Sanırım ben buna ön ayak olup onlara söz hakkı vermek istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أريد أن أساعد منحهم صوتا. |
Ağabeyim orada, o insanlara özgürlük vermek için bulunuyor. | Open Subtitles | -أخي هناك يحاول منحهم فرصة للتحرّر |
Cole bize kalacaksa polisin soruşturmasını sonlandırmalıyım. Bu da onlara başka bir zanlı vermek demek oluyor. | Open Subtitles | إن كنّا نبغي (كول) لأنفسنا، فعليّ إفشال تحقيق الشرطة، أي منحهم مشتبهاً به آخر |
Hayır, onlara istedikleri herşeyi vermek zorundayız. | Open Subtitles | لا، علينا منحهم كل ما طلبوه |
onlara hediyelerini vermek için , olur mu? | Open Subtitles | حتى أتمكن من منحهم هداياهم؟ |
Onlara şans vermek istemiyor musun? | Open Subtitles | آلا تريدين منحهم الفرصة؟ |
Ve bu onlara büyük bir avantaj sağladı. | Open Subtitles | هُناك شيء آخر ليُأكل" و ذلك منحهم أفضلية عُظمى. |
Auschwitz İsrall devletinin hayata geçmesini sağladı. | Open Subtitles | اشوتز " منحهم" ميلاد دولة إسرائيل |
Büyükbabam, ona hepsini sağladı. | Open Subtitles | لقد منحهم لها جميعا |
En azından onlara savaşma fırsatı verebiliriz. | Open Subtitles | أقلّ ما يُمكننا فعله، هو منحهم فرصةً. |
ve onlara bu sevgiyi senin değil benim vermem seni öldürüyor. | Open Subtitles | وما يقتلك انني استطيع منحهم الحب وانت لا تستطيع |