Beni gördüğüne neredeyse gerçekten şaşırmış gibi görünüyordun ki ikimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | كدتَ تبدو مندهشاً بصدقٍ من رؤيتي، و كلانا يعرف أنّه ليس الواقع. |
Yarın yapması gereken tek şey de şaşırmış görünmek. | Open Subtitles | الشئ الوحيد اللذي عليه فعله غدا هو ان يبدو مندهشاً |
Turnuvaya katılmana hiç şaşırmadım Brendan. | Open Subtitles | لست مندهشاً من مشاركتك في البطولة يا بريندن. |
Pek şaşırmadım. Gerçekten bu tür şeyler için büyük potansiyelin var. | Open Subtitles | أنا لستُ مندهشاً لإظهار مهاراتكلهذهالعربة. |
Aslında geçmişin üstesinden ne kadar kolayca gelinebildiğine şaşırdım. | Open Subtitles | في الواقع، كنت مندهشاً للسهولة .التي طويت بها صفحة الماضي |
Eğer öyleyse çok şaşırırım. | Open Subtitles | سأكون مندهشاً للغاية إذا عرفتِ |
Öyle etkilendim ki, bütün mürettebatımı tedavi etmeye karar verdim. | Open Subtitles | كُنْتُ مندهشاً جداً وقرّرتُ أَنْ أُعالجَ كامل طاقمِي |
Evleniyoruz! Birinin teklif etmesine bu kadar şaşırmış gibi yapma. | Open Subtitles | إننا سنتزوج لا تكن مندهشاً من أن أحدهم طلب الزواج بي |
Çok şaşırmış bakıyorsun. | Open Subtitles | انت تبدو مندهشاً جداً You look so surprised. |
Aileye yakın dur ve şaşırmış gibi görünmeyi ihmal etme. | Open Subtitles | ابقَ بقرب العائلة و... لا تنسَ أن تبدو مندهشاً |
Elizabeth'i duyduğuna çok şaşırmış olmalısın. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.. لكُنتَ مندهشاً لدى سماعك {\fnAdobe Arabic}. |
Beni gördüğüne şaşırmış gibisin. | Open Subtitles | تبدو مندهشاً لرؤيتي |
Behar'ın lanetlenmiş dünyayı aramasına o kadar da şaşırmadım. | Open Subtitles | انا لست مندهشاً جداً من ان بهار كان يبحث في الارض الملعونة |
Hiç şaşırmadım. Ben de bir şey içmek istiyorum. | Open Subtitles | لستُ مندهشاً يمكنني فعل هذا الشئ بنفسى |
- Dur, dur, dur. - Konuyu çarpıtmasına şaşırmadım. | Open Subtitles | مهلاً , مهلاً - لست مندهشاً أنه كان متردد في هذه المسألة - |
Evet. Bunu yakaladığına şaşırmadım. | Open Subtitles | أجل، لستُ مندهشاً أنك عرفت بهذه المهمة |
DNA analizimi çok dokunaklı bulduğum için şaşırdım. | Open Subtitles | كنت مندهشاً لأني وجدت تحليل حمضي النووي مثير للمشاعر هكذا |
Programa davetli olan Kardinal Pell'in aleni bir biçimde evrimi anlamamasına şaşırdım. | Open Subtitles | لقد كنت مندهشاً المطران بيل و الذي كان بالبرنامج بشكل واضح لم يفهم التطور |
Eğer dördümüz de bir haftadan uzun yaşarsak çok şaşırırım doğrusu. | Open Subtitles | إن نجى اربعتنا لإسبوع سأغدو مندهشاً |
Acıyı anlatan şarkınızdan çok etkilendim. | Open Subtitles | كنت مندهشاً من موسيقاكم المؤلمة |
Ama yaşıyoruz ve sağlığımız yerinde. Sen de bizi gördüğüne şaşırmamış gibisin. | Open Subtitles | ولكن ها نحن ذا أحياء معافون ولا تبدو مندهشاً لرؤيتنا |
Ona kaynak kodları geri yolladığımda... o cidden... ah, cidden şaşırdı ne çabuk diye O'nun teknolojisinde resmen uçuyordum:) | Open Subtitles | وعندما ارسلت له النص المصدري للبرنامج كان مندهشاً جدا كيف تمكنت من تطوير تقنيته بسرعة |
Şimdi bile seninle bunca zaman geçirdikten sonra gücünün derinliği karşısında şaşkınım. | Open Subtitles | وحتّى الآن، بعد أن قضيتُ كلّ هذا الوقت معكِ، أنا... لا أزال مندهشاً بأعماق قوّتكِ |
Şaşırmadınız değil mi, General? | Open Subtitles | جيد جداً لست مندهشاً , أليس كذلك ؟ |
O ayyaş orospu çocuğunu birinin öldürmeye çalışmasına şaşırmıyorum. | Open Subtitles | لست مندهشاً أن شخصاً ما يحاول النيل من هذا السكران إبن العاهرة! |