Annemle tanışmak ve uzun zamandır merak ettiğim soruların cevaplarını almak için buraya Los Angeles'a gelmiştim. | Open Subtitles | لقد جئت هنا إلى لوس أنجلوس لأقابل أمي و أجد إجابات لأسئلة تساءلتها منذ أمدٍ بعيد |
- İçinizde bir şey gördüğüm için. uzun zamandır görmediğim bir şey. | Open Subtitles | لأني أرى شيئاً بك ، شيء لم أره منذ أمدٍ بعيد |
Sana büyük bir yanlış yapmış olmalıyım zira uzun zamandır bir kadının gözlerinde böylesi bir öfke görmemiştim. | Open Subtitles | لأنني لَمْ أرَ كرهاً في عيني إمرأة كالذي أراه في عينيكِ منذ أمدٍ بعيد |
uzun zaman önce Uchiha klanı köyü korumak ve güçlendirmek için görevli oldu. | Open Subtitles | منذ أمدٍ بعيد , كانت عشيرة يوتشيها مسئولة عن الأمن العام في القرية |
Bilgileri nereden alıyorsunuz bilemiyorum ama babamı merak etmekten çok uzun zaman önce vazgeçtim. | Open Subtitles | لا أعرف مصدر معلوماتكَ ولكنّي كففتُ عن الاهتمام بوالدي منذ أمدٍ بعيد |
Onlara zorla bir şey yaptırılamayacağını uzun zaman önce öğrendim. | Open Subtitles | أدركتُ منذ أمدٍ بعيد بأنّه لا يمكنكَ إجبارهم على فعل ما لا يريدون |
uzun zamandır hayatımı mahvediyorlardı! | Open Subtitles | هذه الأشياء كانت تفسد حياتي منذ أمدٍ بعيد! |
Seni uzun zamandır tanıyorum ve bunu da toplayabildiğim tüm sevgiyle söylüyorum. | Open Subtitles | ... لقد عرفتكَ منذ أمدٍ بعيد وسأقول لكَ هذا بكامل الحبّ الذي أمكنني حشده |
uzun zamandır seni bekliyorduk. | Open Subtitles | إننا في انتظارك منذ أمدٍ بعيد. |
Çok uzun zamandır görmedim seni. | Open Subtitles | لم أرك منذ أمدٍ بعيد |
Hadi ama. uzun zamandır polislik yapıyorsun. | Open Subtitles | كنتِ شرطيّة منذ أمدٍ بعيد . |
O kişiliğimi uzun zaman önce yitirdim. | Open Subtitles | لقد فقدتُ ذلك الجزء من نفسي منذ أمدٍ بعيد |
uzun zaman önce sana yapılmış olandan farkı bir şey değil. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً... لم يسبق و فعلوه بكِ منذ أمدٍ بعيد. |
uzun zaman önce, uzaklardaki bir ülkede Çin'den Akdeniz kıyılarına kadar uzanan bir imparatorluk hüküm sürmekteydi. | Open Subtitles | منذ أمدٍ بعيد و في بلادٍ بعيده نشأت إمبراطوريه إمتدت من أعتاب الصين" إلي شطآن البحر المتوسط" |
Basit bir ayna olduğunu düşünüyordum lakin içimde, uzun zaman önce unuttuğumu sandığım bazı duygular uyandırdı. | Open Subtitles | * مع أنّها مرآةٌ بسيطة * إلّا أنّها أيقظَتْ بي مشاعرَ * * نسيتُها منذ أمدٍ بعيد |
Çünkü sizin yıllar içindeki evrilmeniz farkında olmayarak sizi bizim uzun zaman önce aştığımız ilkel güdüye sahip bir hale sürükledi. | Open Subtitles | لأنّ كلّ سِني تطوّركم... دون قصد، أعدتم إظهار و تطوير الغرائز البدائيّة... التي تخطّيناها منذ أمدٍ بعيد. |
uzun zaman önce Gazneli Mahmut buraya gelmişti. | Open Subtitles | منذ أمدٍ بعيد حاول أحدهم أن يهدم المعبد |