Ama bu işe izin verdim çünkü ilginç şeyler ortaya çıkabilirdi ve ben çocukluğumdan beri bir çizgi roman müptelasıyım. | TED | إلا انني رضخت لأنها بدت كاحتمالية مثيرة، وكوني مُدمن علي الرسوم المتحركة منذ الصغر. |
Karşımızda oturan çocuk... çocukluğumdan beri tanırım onu... | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي يقيم بالشارع المجاور الذي أعرفه منذ الصغر |
Akıl almaz bir fikir! Amcamı çocukluğumdan beri tanırım. | Open Subtitles | الفكرة غير معقولة أنا أعرف عمي منذ الصغر |
Küçükken rodeocuydum. 60 saniye içinde ellerini bağlayıp hadım edebilirim. | Open Subtitles | لا أهتم, لقد كنت في حلبة رعاة البقر منذ الصغر يمكنني أن أكبّله وأخصيه في 60 ثانية |
- Küçükken evde eğitim görmüş çünkü diğer çocuklarla anlaşamıyormuş. | Open Subtitles | كيف ذلك؟ منذ الصغر وهو بالدراسة المنزلية لأنه لم يندمج مع الأطفال الآخرين |
Siz ikiniz Çocukluktan beri böylesiniz. Birlikte çalışamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما هكذا منذ الصغر لا يمكنكم العمل معاً |
Dinazorların çocukluktan yetişkinliğe geçerken çok değiştiğine ilişkin pek çok kanıt bulduk. | TED | ووجدنا الكثير من الادلة على ان الديناصورات تتغير على طول مرحلة نموها منذ الصغر نحو البلوغ |
çocukluktan kalma bir şey. | Open Subtitles | إنها حالة منذ الصغر. |
Burada olanlarımız çoğu muhtemelen, internetten evvel hayat nasıldı hatırlar. Ama bugün, çok küçük yaşlarından itibaren, her şeyi internetten paylaşarak yetişmiş yeni bir nesil var. Bu nesil, verilerin özel olduğu zamanı hatırlamayacak. | TED | إذا فكرت باﻷمر، معظمنا يتذكر كيف كانت الحياة قبل اﻹنترنت، لكن اليوم هناك جيل جديد الذي يتم تعليمه منذ الصغر أن يضع شيئًا على اﻹنترنت، ولن يتذكر هذا الجيل متى كانت البيانات سرية. |
çocukluğumdan beri tehlikeli oyunlar oynamayı severim. | Open Subtitles | اللعب بالنار كان هوايه منذ الصغر |
Bu adamı çocukluğumdan beri tanıyorum | Open Subtitles | أعرفه منذ الصغر |
çocukluğumdan beri çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أتدرب منذ الصغر |
çocukluğumdan beri bir hayalim vardı... | Open Subtitles | -لقد كان لي حلمآ منذ الصغر .. |
- çocukluğumdan beri. | Open Subtitles | منذ الصغر |
Yani Meeks'in aşağılanması Küçükken başlamış. | Open Subtitles | إذا إذلال ميكس إبتدأ منذ الصغر |
Küçükken karate dersleri almıştım. | Open Subtitles | تعلمت الكاراتيه منذ الصغر. |
Aynı mahallede büyüdük ve birbirimizi Çocukluktan beri tanırdık. | Open Subtitles | "جميعنا ترعرعنا بنفس الحيّ" "وعرفنا بعضنا منذ الصغر" |
Çocukluktan beri. | Open Subtitles | أعتقد منذ الصغر. |
çocukluktan kalma bir sorun. | Open Subtitles | إنها حالة مرضية منذ الصغر. |