ويكيبيديا

    "منزلها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • evine
        
    • evinde
        
    • evini
        
    • evi
        
    • evinin
        
    • evinden
        
    • eve
        
    • ev
        
    • evden
        
    • evde
        
    • evin
        
    • evlerine
        
    • evindeki
        
    Askeri giysiler içinde olan birinin evine girip ona saldırmaya çalıştığını söyledi. Open Subtitles تدعي أن دخيل بالملابس العسكرية دخل منزلها و حاول أن يتهجم عليها
    Katılıyorum ama bunları onun evine, tekrar koyana kadar değil. Open Subtitles أُوافقكِ ، لكن ليس قبل ان نرجع هذه إلى منزلها
    Chelsea'den evinde kalması için bir şans daha vermesini istedim. Open Subtitles لقد أقنعت تشيلسي بإعطائي فرصة أخرى لقضاء الليلة في منزلها
    Güzel bir haber için söz almak istiyorum, anneniz evini satmış bulunuyor. Open Subtitles أود استقطاع دقيقة للجميع حتى نهنأ بحقيقة أن والدتكم قد باعت منزلها
    Burası Evely'nin evi olduğu için önce ona çektireceğiz. Evie? Open Subtitles ما دام هذا منزلها سوف تقوم بالأختار قبل أى فرد,
    Demek ki onun evinin durduk yerde akan bir sifonu yokmuş. Open Subtitles لكن منزلها لم يكن به حمام لا يصرف المياه دون سبب
    Bir zamanlar, korkunç bir mağarada yalnız başına yaşayan bir kız vardı evinden çok uzaktaydı ve bu onu çok üzüyordu. Open Subtitles فى زمن من الأزمان , كان هناك فتاه عاشت بمفردها فى كهف مرعب بعيداً عن منزلها من ما جعل قلبها يؤلمها
    Tristana'ya eve gitmesini söyle. Sonra bu işi iki beyefendi gibi halledebiliriz. Open Subtitles اطلب من تريستانا أن تعود إلى منزلها ثم سنسوي هذا الأمر كسيدين
    Bence seks yapmak için haber vermeden onun evine gittin. Open Subtitles أعتقد أنّك قصدتَ منزلها دون سابق موعد، ناشداً ممارسة الجنس
    Sadece onun evine yakın olmak istiyorum çünkü onu korumam lazım. Open Subtitles أريد أن أكون قريباً من منزلها وحسب ، حتى أستطيع حمايتها
    Cenaze için tüm ayarlamaları Nicole yaptı ama sonra evine gitti. Open Subtitles نيكول تولت كل اجراءات الجنازة لكن بعد ذلك ذهبت الي منزلها
    Onu evine kadar takip ettiğini söylediğinde orada olmak isterim. Open Subtitles ولابدّ أن أكون هناك حينما تخبرها أنّكَ تتبّعتها إلى منزلها
    Bir kaç gün sonra adam sabah 2'de davasını hazırlamak için evine gelmiş. Open Subtitles بعد أيام قليلة، ظهر الرجل في منزلها الساعة الثانية صباحاً ليُجادل حول قضيته.
    İki hafta önce kadına evinde saldırmış ve bir uyarı vermiş. Open Subtitles قبل اسبوعين هاجمها في منزلها واعطاها تحذيرا , والان هي ميتة
    Evet, bu her neyse belki evinde bir delil bulabiliriz. Open Subtitles أجل، أيّاً كان، ربما يمكننا العثور على دليل في منزلها
    Kalça protezi ameliyatı yüzünden kendi evinde zor hareket ediyor. Open Subtitles بسبب استبدالنا استبدال ورك بالكاد تستطيع ان تتحرك في منزلها
    Ondan af dilemem lazım ve evini ona geri vereceğim. Open Subtitles انتظري أنا بحاجة لرؤيتها أُريدها أن تسامحني وسأعيد لها منزلها
    Kosta Rika'daki evini, çevre dostu oda-kahvaltı bir otele dönüştürdüğünü biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلمين بأنها قلبت منزلها في كوستا.ريكا إلى سرير صديق للبيئة وفطور؟
    Merak etme, evi yanmayacak, sadece lavabosunda biraz iz kalacak. Open Subtitles لا تقلقي, لن يحترق منزلها, فقط خلفت بقعة على المغسلة.
    Sadece daha mantıklısı. Kendi evinin hanımefendisi olduğu belli oluyor. Open Subtitles ولكن أكثر حزما يمكن أن تقول أنها تدير منزلها جيدا
    "Demek istediğim" Ayni gece Kaptan ile evinden web cam ile görüşüyorlardı. Open Subtitles أقصد، كانت تتحدث إلى النقيب تلك الليلة على كاميرا الحاسوب من منزلها.
    Daha sonra, ağlamaya başladı ve kusarak eve gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles بعد ذلك بدأت في البكاء و الذهاب إلى منزلها وهي مريضة
    O ev onundu. ev seneler önce onun için yapılmıştı. Open Subtitles كان منزلها , تم بنائة من آجلها منذ عدة سنوات
    Artık onun evden ne zaman ayrıldığını parkta normalde hangi yoldan gittiğini öğreniyoruz. Open Subtitles وفجأة نعرف متى غادرت منزلها ما هو الطريق الذي عادة تسلكه حول المنتزه
    Şimdi kızıyla aynı evde yaşıyorum ve bana tamamen yabancı olan babamla çalışıyorum. Open Subtitles لأجد نفسى أعيش فى منزلها مع ابنتها وأعمل مع هذا الغريب الذى أنجبنى
    Bir litre viski daha içirdim... elbiselerini, ayakkabılarını attım ve evin yolunu bulması için... ona bir şans verdim. Open Subtitles جعلتها تشرب كمية آخرى من الويسكى وألقيت بثوبها وحذاءها وتركتها تعود إلى منزلها
    Ama vaizin evlerine girmesine izin vermedi. Open Subtitles لكنها لم تكن لِتَدَعَ الواعظ يدخل منزلها
    Ebemle röportajımı bitirdikten sonra evindeki bir bölümü fark ettim, özenle elde hazırlanmış bayraklarla süslenmişti. TED عندما كنت أنهي المقابلة مع الداية لاحظت زاوية في منزلها كانت مزينة بأعلام كثيرة تم صنعها في المنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد