| evime akşam yemeğine gelmek ister miydin? | Open Subtitles | هل تريد أن تأتى إلى منزلى الليلة لتناول العشاء ؟ |
| Jumbo jet faciasından sonra bütün o kaosu ve trafiği umursamayarak beni görmeye evime geldi. | Open Subtitles | لقد جاء ليرانى فى منزلى ، فى اليوم التالى لتحطم الجامبو . خلال كل تلك الفوضى والمرور |
| Sekiz odalı, iki katlı ahşaptan yapılma evim parçalara ayrıldı ve üstüme örtüldü. | Open Subtitles | منزلى الخشبى المكون من طابقين بغرفه الثمانى تحول إلى شظايا متناثرة غطتنى بالكامل |
| Tayland yemeği getiren insanlar dışında evimde biri olmasından pek haz etmem. | Open Subtitles | أتعرف أنا لا أرتاح لوجود اناس فى منزلى لا يسلمونى طعام تايلندى |
| Biraz aklınız varsa, bir an önce evimden toz olursunuz. | Open Subtitles | لذا ان كان لديك أى عقل فلتخرج من منزلى بسرعة |
| Üzerine çıkarsam, birini gönderip evimi mi kundaklatacaksın? | Open Subtitles | ولو زاد قليلا سترسل رجل ليحرق منزلى مثلا ؟ |
| Hiç izin istemediniz ve bugün de hiç sormadan Evimin içine daldınız! | Open Subtitles | وأنتى لم تسألى أبد إذا كنا نمانع واليوم انتى فقط تدخلى بضجه الى منزلى |
| Orada ne yapıyorsun? eve çişini yapmak için mi girdin? Hayır. | Open Subtitles | ماذا تفعل هناك هل اقتحمت منزلى لتتبول فقط لا فى الحقيقه |
| Jinx sıradan bir ev kedisi. Dışarıda kalamaz. Çünkü dışarıda hayatta kalmayı beceremez. | Open Subtitles | إنه قط منزلى تماماً ،لا يمكنه الخروج من المنزل لأنه تنقصه مهارات البقاء |
| Eski Kentucky evime gelene kadar bekle. - Bira? | Open Subtitles | انتظرى فحسب عندما تحطين على منزلى القديم فى كنتاكى. |
| Ben yazlık evime Huzur Merkezi diyorum. | Open Subtitles | منزلى الذى على الشاطئ أطلق عليه محطة الراحه |
| Ben yazlık evime Huzur Merkezi diyorum. | Open Subtitles | منزلى الذى على الشاطئ أطلق عليه محطة الراحه |
| Biliyorum bir otelde yaşamak garip ama bir şekilde bana evim | Open Subtitles | من الصعب العيش فى فندق لكنى أشعر فيه وكأنى فى منزلى |
| - Hayır, burası benim evim. Senin rolün ayrı, benimki ayrı. | Open Subtitles | هذا منزلى, حصلت على ما تريد وأنا حصلت على ما أريد |
| Hayır, kalın kafalı. Yanlış düşünüyorsun. - Burası benim evim. | Open Subtitles | لا أيها الصغير, لقد اختلط عليك الأمر هنا يكون منزلى |
| Benim evimde bahçe satışı düzenlemek ne müthiş bir fikir. | Open Subtitles | يالها من فكرة رائعة ان تقومى بساحة بيع عند منزلى |
| Dinle İtalyan olan her şeyin ustası, hafta sonu evimde Fellini festivali veriyorum ve onun ülkesinin en güzel yemeklerini sunmalıyım. | Open Subtitles | انظر, سيد كل شىء ايطالي انا اقوم بمهرجان فيللينى فى منزلى تلك العطلة الاسبوعية و انا يجب ان اقدم الطعام الجميل |
| Biliyorsun, evimden atıldım ve bir süre burada kalabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناًَ .. لقد فقدت منزلى وقلت لنفسى أننى سأبيت هنا لفتره |
| evimden çok da uzakta olmayan bir yerde çok kişi hayatını kaybetti. | Open Subtitles | على مسافة من منزلى ثناثر عدد كبير من جثث الموتى |
| Olmaz! Sizinle entrika çevirmeyeceğiz! Lütfen evimi terk edin! | Open Subtitles | لا ,لن نخدع ولن نشترك معكم فى خطتكم , ارجوكم غادروا منزلى |
| Sen evim olduğun sürece evimi hep bulabiliyordum. | Open Subtitles | كان يمكننى أن أوجه الدفة نحو المنزل عندما كنتى منزلى |
| Evimin yarısı restore ediliyor. Çocukların aktiviteleri var. | Open Subtitles | منزلى هو نصف حياتى أطفالى لديهم واجبات دراسيه |
| Ben eve gidip annemin arabasını alacağım ve sizi eve götüreceğim. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى منزلى, ونستعير سيارة أمى , ونعيدك إلى منزلكِ. |
| Çok garip bir seçim olduğunu düşünmüştüm, ama ev ödevi için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أظن انى وجدته اختيارا غريبا, ولكن, قال انه من اجل مشروع واجب منزلى |
| Bu benim bir parçam. evde durum nasıl olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انها جزء منى أنتِ تعرفين كيف كان الحال فى منزلى |
| Bugün evden çıkarken karıma duvara bir çivi çakmasını tembihledim. | Open Subtitles | عندما غادرت منزلى اليوم اخبرتزوجتى.. ان تدق مسمار فى الحائط |
| Biraz alıştırma ile arayüzü, kendi kendime evin içerinde dolaşacak kadar iyi kullanmaya başladım. | TED | بقليل من الممارسة، أصبحت جيدًا مع هذا الوسيط بما يكفى لأتجول فى منزلى وحدى. |