ويكيبيديا

    "منعته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin vermedi
        
    • yasakladı
        
    • engelledin
        
    • engelleyen
        
    • engel
        
    • durdurdum
        
    • yasakladım
        
    • engelledim
        
    • izin vermedim
        
    • verdiklerini anlayınca
        
    Bu yüzden ailesi onun orduya katılmasına izin vermedi. Open Subtitles وبسبب ذلك منعته عائلته من الإنخراط في الجيش.
    Ama annem bunu yasakladı! Onun benim altımda olduğunu düşünüyor. Open Subtitles لكن امي منعته لانه تعتقد أنه أقل مني في المستوى
    Bir çocuğu öldürmeyi reddetmekle kalmayıp onun kendisini öldürmesini de engelledin ki bu benim sorunumu da, senin sorununu da ve görünen o ki elemanın sorununu da kökten çözecek bir durumdu. Open Subtitles وإنما أيضا منعته من الانتحار الذي كان يمكن أن يحل مشكلتي والذي كان يمكن أن يحل مشكلتك
    Kadınlarla yakın ilişkiler kurmasını engelleyen çok sayıda fobisi vardı. Open Subtitles كان لديه العديد من المخاوف التي منعته من عمل علاقات بالنساء
    Böylece çift taraflı kazanç çözümünün ülkesine yardım etmesine engel olan kurallarla takılıp kaldı. TED لذلك علق بالقوانين التي منعته من مساعدة بلاده بقاعدة الربح للطرفين.
    O ölmek istiyordu ve ben durdurdum. Bu nedenle ölmesini istiyorum. Open Subtitles أراد أن يموت ولكننى منعته لذا اريده أن يموت
    Ona orayı yasakladım ama kafasına göre hareket ediyor işte. Open Subtitles لقد منعته من الذهاب .لكنه يفعل ما يحلو له
    Kaçmasını engelledim ve ölümünü kesinleştirmek için bir şans yarattım. Open Subtitles لقد منعته من الهروب و وضعت الخطة المناسبة التي تضمن موته
    Ron üzgün çünkü dün onun arabayı sürmesine izin vermedim. Open Subtitles رون "غاضب لاني منعته" من السياقة ليلة أمس
    Bu yüzden ailesi onun orduya katılmasına izin vermedi. Open Subtitles وبسبب ذلك منعته عائلته من الإنخراط في الجيش.
    Annem ölürken hastaneye gidip onu görmesine izin vermedi. Open Subtitles لقد منعته من رؤية والدتي في المشفى عندما كانت تحتضر
    Vince'in dedikoducu kız kardeşinin kulağına gideceğini biliyordum. Ve gitti de, o da annesine söyledi, annesi de sinirlendi, ve Vince'in seninle gitmesine izin vermedi. Open Subtitles ووصلتها فأخبرت أمها التي غضبت وبعدها منعته من الذهاب معك
    O ve Alyssa dün kavga ettiler, ve Alyssa onun sete girmesini yasakladı. Open Subtitles هو و(إليسا) قد تعاركا البارحة وقد منعته من المجئ لموقع التصوير
    Okul kurulu yıllar önce yasakladı. Open Subtitles ادارة المدرسة منعته منذ سنوات
    Bile bile hastanedeki çocuğunun yanına gitmesini engelledin. Open Subtitles أنّك منعته من زيارة طفلته الراقدة في المستشفى.
    - Doktor gelmesini engelledi, komutan. - Sen engelledin, Lawrence. Open Subtitles الطبيب منعه من الحضور - أنت منعته يا ( لورنس ) -
    Zzyzx'in onu kontrol edebilmesini ve bizim de zihnindekini almamızı engelleyen işte bu. Open Subtitles هذا ما منعته زايزكس من القدرة على التحكم به .. وما سوف تمنعنا من
    Görünüşe göre, Helen adamın AVM'yi inşa etmesini engelleyen kişiymiş. Open Subtitles يبدو أن (هيلين) منعته من بناء مركزه الضخم
    Onun için sadece siyah bir heykelcikti... ancak muhalif doğası onu bana satmasına engel oldu. Open Subtitles كان بالنسبة له, تمثالا اسودا مطليا بالميناء, ولكن, طبعه وكبرياءه منعته من بيعه,
    Başkan Yardımcısı bu süreci başlattı çünkü onu Orta Doğu'ya nükleer bir saldırı düzenlemeden durdurdum. Open Subtitles نائب الرئيس بدأ هذه العملية لأنى منعته من إطلاق ضربة نووية ضد الشرق الأوسط
    - Hepsi benim suçum. Gerçekten de yasakladım. Open Subtitles وهذا بالفعل ,انا منعته
    Kafasına silahı dayamış haldeydi bu sabah. Son anda engelledim. Open Subtitles لقد صوب مسدسا محشوا لرأسه هذا الصباح وأنا منعته
    Kardeşi bana dokunmaya çalıştı, ben de izin vermedim. Open Subtitles اخاها حاول التحرش بي وقد منعته
    Benzer sebeplerden, başkalarının isteği üzerine hazırlamıştım ama bana yanlış bilgi verdiklerini anlayınca vazgeçtim. Open Subtitles "صنعته لآخرين بموجب أسباب مماثلة" لكنهم استعطفوني بمزاعم كاذبة، لذا منعته عنهم"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد