Artık işsizlerle çalışanları birbirinden ayıran kocaman bir uçurum tarafından bölünmüş bir ulusuz. | Open Subtitles | نحن الآن أمة واحدة منقسمة, مع خليج عريض يقسم الموظفين عن غير الموظفين |
Gerçek şu ki, bu ani artış ortaya çıktığında bile Avrupa bölünmüş kalmaya devam etti ve bu durumla baş edebilecek bir yöntemi devreye sokamadı. | TED | والدليل على ذلك، حتى عند حدوث الأزمة، بقيت أوروبا منقسمة ولم تكن قادرة على وضع آليّة لإدارة الوضعية. |
Avrupa bunu yapamıyor çünkü Avrupa projelerinde bir birlik olmadığı için Avrupa bölünmüş durumda. | TED | ولكن أوروبا لم تعد قادرة على القيام بذلك، لأن أوروبا أساسا منقسمة وذلك لانعدام التضامن خلال المشروع الأوروبي. |
Gördüğün gibi güçlerimiz ikiye bölündü. | Open Subtitles | والآن , من الواضح أن قوتنا ستكون منقسمة |
Yarık flaplara ve hücum kenarlarında hareketli kumanda yüzeylerine sahip olacak. | Open Subtitles | ستحظى بأجنحة منقسمة ونهايات .حادة في الحافة الأمامية |
Çene kasları ikiye ayrılmış durumda. | Open Subtitles | لديه عضلات المضغ منقسمة . |
Ulus olmak için kendini devrimle birleştirmeye çalışan bölünmüş ülke... | Open Subtitles | الصين.. دولة منقسمة تحاول أن تتحد كي تصبح أمة من خلال الثورة |
Sana güvenmeyeceğimden eminim. 16 yıl önce ateşkes bir tuzaktı. Topluluk kime inanacakları uğruna bölünmüş. | Open Subtitles | مُنذ 16 عاماً ،الهُدنة كانت فخاً، الدائرة كانت منقسمة بين مَن يصدقون. |
Dostluğumuzu ikiye bölünmüş bir ekrandan izliyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأني كنت أشاهد صداقتنا على شاشة منقسمة |
Dostluğumuzu ikiye bölünmüş bir ekrandan izliyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأني كنت أشاهد صداقتنا على شاشة منقسمة |
Aynı zamanda, hayatımda çocuklardan daha önemli hiçbir şey yok, bu yüzden kendimi bazen kendimizi içinde bulduğumuz bir durumun içinde bulurum, bölünmüş iki şey, iki imkansız seçim. | TED | في نفس الوقت، لايوجد عندي ما هو أهم من من الأطفال في حياتي لذا وجدت نفسي في موقف طالما نواجهه، منقسمة بين أمرين، اختيارين مستحيلين. |
Bölücü seçimler ve bölünmüş toplumlar görüyoruz. | TED | رأينا انتخابات ومجتمعات منقسمة. |
Bu son haftalarda o levhayı karayoluna tekrar getirme şansı elde ettim. Bir hikâye anlatmak için, onarmamız gereken ilişkileri ve bölünmüş değil yeniden birleşmiş devletleri tasarlamamız gerektiğini hatırlatan bir hikâye. | TED | وفي الأسابيع القليلة الأخيرة. أتيحت لي الفرصة لإعادة هذه الإشارة إلى الطريق السريع لسرد الحكاية، حكاية العلاقات التي علينا إصلاحها لتذكرنا بأننا علينا أن نصمم ولايات متحدة، لا ولايات منقسمة. |
Ancak Barraquer’in yöntemi korneanın şeklini de değiştirebileceğimizi gösteriyor. Korneanın odak noktasını geri ve ileri hareket ettirerek veya bölünmüş parçalarını bir araya getirerek yapılabileceğini söylüyor. | TED | لكن، وكما تظهِر جراحة باراكير، بمقدورنا كذلك إعادة تشكيل القرنية ذاتها؛ بتحريك نقطة الارتكاز البؤري إلى الخلف والأمام، أو سحب جزئيْ صورةٍ منقسمة سويًا. |
Ufacık ülkeniz bölünmüş. Tek bir yöneteniniz yok. | Open Subtitles | -ان بلادك الصغيرة منقسمة و ليس لها حاكم واحد |
Son olarak, baylar yanlış bilgilendirilmiş pekçok Japon Amerika'nın, bölünmüş... | Open Subtitles | فى الختام ، أيها السادة يابانيون كثيرون ضللوا يعتقدون بأن أمريكا أمة منقسمة . |
Dünyevi varlıklarımı geride bırakıyorum ve ülkemi savaşla bölünmüş halde bıraksam da sivil bir savaşla... | Open Subtitles | تاركأ خلفي ممتلكاتي الدنيوية وبالرغم أنني تركي بلادث منقسمة في الحرب الأهلية ...الحرب الأهلية |
Gördüğün gibi güçlerimiz ikiye bölündü. | Open Subtitles | والآن , من الواضح أن قوتنا ستكون منقسمة |
İtalya bölündü. | Open Subtitles | إيطاليا منقسمة. |
Cennet iki gruba bölündü. | Open Subtitles | السماء اصبحت منقسمة الى قسمين |
Yarık yok. Yarık. | Open Subtitles | ليست منقسمة، منقسمة |