"منكم ان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sizden
• rica

Son olarak sizden benimle birlikte biraz hayal kurmanızı istiyorum.
في النهاية، أود منكم ان تحلموا معي لبرهة.

sizden öncelik listenize bakıp karar vermenizi istiyorum, doğru bir liste yaptınız mı?
اريد من كل فرد منكم ان يقوم بالنظر الى قائمة اولوياته ويقول , هل ما كتبتموه صحيح ؟

Bu duruşmanın bitiminde, iş sonunda paranın miktarına geldiğinde sizden birer kanun koyucu gibi davranıp, öyle bir rakamla gelmenizi istiyorum ki; bu rakam davalı ve tüm araba üreticilerine araçlarını güvenilir yapmalarını söylesin.
في ختام هذه المحاكمة عندما يأتي الأمر إلى الكمية المالية سأطلب منكم ان تكونوا مشرعون

Sizi korkunç bir manzarayla karşı karşıya bırakmak istemiyoruz. Binadan ayrılmanızı rica ediyoruz.
نريد ان نحميكم من المظهر البشع ونطلب منكم ان تخرجوا

Şimdi sizlerden, aranızda ayakta duran erkeklere bakıp Kralları, ülkeleri ve Tanrı için kendi üzerlerine düşeni neden yapmadıklarını Çavuş Dunne'a açıklamanızı rica ediyorum!
والان اطلب منكم ان تنظروا الي الرجال الذين يقفون بينكم واشرحوا لسيرجنت ضن

Bayanlar ve baylar sizden sakin olmanızı istiyorum.
سيداتي وسادتي , ايمكنني ان اطلب منكم ان تكوني هادئين ؟

sizden yapmanızı istediğimiz, kampüs içindeki insanlara bakıp bu özelliklerde birini aramanız.
ما نريد منكم ان تفعلوه ان تبحثوا في الناس الذين هم جزء من حياة الحرم والبحث ان كان احدهم يوافق الوصف

sizden oraya çıkmanızı ve elinizden geleni..
انا فقط اريد منكم ان تخرجوا و وتلعبوابجدلكي..

Bunun zalimlik olduğunu biliyorum ama sizden bana izin vermenizi istiyorum.
انا أعلم بأن الأمر ليس سهلاً عليكم ولكن انا اطلب منكم ان تسمحوا لي بأن اسبح

sizden topları herkesin görmesi için yüksekte tutmanızı istiyorum.
سأطلب منكم ان تنزعوا غلاف الكرات اعلي من رؤوسكم حتي يتسني للجميع رؤيتها

Bugün birini suçlamak yerine sizden karım Joan'ı affetmenizi rica ediyorum aceleyle yanlış karar verdiği için.
بدل أن نوجه أصابع الاتهام اليوم، أطلب منكم ان تسامحوا زوجتي جوان،

sizden istediğim şey, ilerlemek ve büyümeye devam etmek.
اذا ماذا اريد منكم ان تفعلوه هو التقدم الى الامام وتستمرو في الازدهار

sizden ofisine girip bir halıyı kendisi için yakmanızı mı istedi?
طلبت منكم ان تذهبو لمنزلها وتحرقو سجادة من اجلها ؟

Yani sizden istediğim, ailenizi, komşunuzu sokağın aşağısındaki pek yakından tanımadığınız adamı alıp onları en yakın otobüs, tren ya da feribot durağına götürmenizdir.
لهذا اريد منكم ان تأخذوا عائلاتكم ان تأخذوا جيرانكم ان تأخذوا ذاك الرجل الموجود بجانب الشارع

Şimdi sizden benimle birkaç dakikalığına kocamla tanıştığım Çin'deki karanlık bir geceye gelmenizi istiyorum.
اريد منكم ان ترجعوا معي في الزمن لعدة دقائق فقط لى ليلة مظلمة في الصين الليلة التي قابلت فيها زوجي

sizden ne tür fırsat-yaratanlar olabileceğimizi değerlendirmenizi istiyorum. Çünkü servetten ya da süslü ünvanlardan ya da çok fazla insan tanımaktan daha fazlası, birbirimizin iyi yönlerini farkedip, onları ortaya çıkarmaktır.
ما اطلبه منكم ان تأخذوه بعين الأعتبار هو أي نوع من صُناع الفُرص قد نكون، لأن ماهو أكثر من الثروة والالقاب الفاخرة أو المعارف الكثيرون، هي قدرتنا على الالتفاف حول الجانب الجيد من بعضنا واظهاره

Kararınızı, size verilmiş yönergelere göre vermenizi rica ediyorum.
ساطلب منكم ان توضحو مقاصدكم مع التعليمات التي وصلتكم

Beyler, diğer konuklar için kenara çekilmenizi rica edeceğim.
سادتي, احتاج منكم ان تذهبو جانبا من اجل باقي الضيوف

Aklıma gelmişken, spekülasyonlardan uzak durmanızı rica edeceğim.
في الوقت الحالي سأطلب منكم ان تمتنعوا عن التفكير

Yine de bir daha düşünmenizi rica ediyorum.
ومع ذلك اطلب منكم ان تراجعوا انفسكم