Meğer ikinci el dükkânlarında ayıkladığım kıyafetler her yıl elden çıkardıklarımızın sadece küçük bir kısmını oluşturuyormuş. | TED | اتضح أن الملابس التي كنت أفتش فيها في تلك المتاجر لا تمثل سوى جزء صغير من إجمالي الملابس التي نتخلص منها كل عام. |
Hepimizin deneyimleri var. her gün her dakika bir şeyler farkediyoruz sevdiğimiz, nefret ettiğimiz, iyi olduğumuz, kötü olduğumuz şeyleri. | TED | فجميعنا لدينا تجارب. ونتعلم منها كل يوم وكل دقيقة؛ عما نحب ونكره؛ عما نجيد وفيمَا نفشل؛ |
her öğrencinin başlaması gerektiği şey bu. | TED | وهي المرحلة التي يبدأ منها كل طالب سيتعلم الخبز |
Bunlardan her gün kutularca, fıçılarca yiyeceksin. | Open Subtitles | سيكون عندك صناديق منها ألواح كاملة منها كل يوم |
Adem, karının sözünü dinlediğin ve ağaçtan yediğin için toprak senin yüzünden lanetli oldu ve ondan, ömrünün her günü zahmetle yiyeceksin ve sana diken ve çalı bitirecek. | Open Subtitles | آدم لأنك سمعت لقول امرأتك وأكلت من الشجرة ملعونة الارض بسببك بالتعب تأكل منها كل ايام حياتك |
Gerçek şu ki, her gün bir düzine böyle tehdit alıyoruz. | Open Subtitles | وفي الحقيقة اننا نواجهه درزينة منها كل يوم |
Korunmanı gerektirecek her şey, başına bela olan her şey benim yüzümden. | Open Subtitles | كل الأشياء التى يجب ان تحمى منها كل المشاكل التى وقعتِ بها انتِ فيها بسببي أنا |
her seferinde bir tane getirdim, bu kadar oldu. | Open Subtitles | أحضر واحداً منها كل مرة فأصبحت بهذا العدد. |
her sabah o pastaneye yürür ve onlardan alırdık. | Open Subtitles | اعتدنا ان نمشي و نتناول البعض منها كل صباح عند المخبز |
Eğer çimlerin üzerine uzanmış ve gece gökyüzüne bakıyorsanız kayan yıldızlar görürsünüz, her saat bir sürü görürsünüz. | Open Subtitles | لو استلقيتم في العشب ونظرتم للسماء ليلاً فسترون شُهبًا، والعديد منها كل ساعة |
her yıl, milyonlarcası yaratılıyor, ama nereye gidiyorlar? | Open Subtitles | تُصنع الملايين منها كل عام لكن أين تذهب ؟ |
Beni hiçbir şey rahatsız edemez. her gün daha kötüsünü kokluyorum. | Open Subtitles | لا تُزعجني إطلاقاً أشتم ما هو أسوأ منها كل يوم |
Yarın yapacağımız ilk iş, gemiye gidip ihtiyacımız olabilecek her şeyi alıp onu havaya uçurmak olacak. | Open Subtitles | ، أول ما سنفعله غداً ... الذهاب إلـى السفينة ونفرغ منها كل شئ من الممكن أن نحتاجه ومن ثَم نفجرها |
her gün para basıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطبعون الكثير منها كل يوم |
Şirketin başına Ollie geçti. Babasının umduğu her şey olmayı başardı. | Open Subtitles | قاد "أولي" الشركة وجعل منها كل ما تمناه والده |
her gece fazla kaçırıyorsun. | Open Subtitles | لديك الكثير منها كل ليلة , ماوث |
Sıkıldım artık..her hafta sonu gidiyorsun artık | Open Subtitles | أنت تذهب لشراء البعض منها كل إسبوع |
Birlikte olduğumuz her sene bir tane alırdı. Bende 25 tane var onlardan | Open Subtitles | كانت تعطيني واحدة منها كل سنة نقضيها سوية , لدي 25 واحدة منها . |
Aylardır her akşam beş dakika haber yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بخمس دقائق منها كل ليلة لأشهر. |
her gün küçük bir parça çikolata yerim. | Open Subtitles | و أنا اكل قطعه صغيره منها كل يوم |